29 Nisan 2009 Çarşamba

Ahlaksız Ahlaklılar



Ahlaksız Ahlaklılar


1-) < "Koskoca adamlar nasil olur da bacak kadar cocuklara cinsel haz nesnesi olarak bakarlar!" sansurun asil durtusu bu. Asil bu arzu lanetleniyor, yasaklanmaya ve cezalandirilmaya calisiliyor. Mevcut cinsel ahlak cocuk bedeninin arzulanmasini en buyuk cinsel suc olarak goruyor. Ben, arzunun bu lanetlenisini hakli bulmuyorum. Yani, insanlarin cocuklara zarar vermedikleri surece "subyanci olma hakki"ni savunuyorum.> Gulay GOKTURK / Sabah Gazetesi (2002)

2-) <>erkek kardesle kiz kardesin, bir anne ile ogulun, bir baba ile kizin... Birbirini bu kadar cok seven insanlarin, sevginin son noktasi olan sevismeye ulasmamalarinda bir yanlislik oldugunu iddia ediyorlar. Dogru olabilir. Sekste sinira inanmiyorum.> Ahmet ALTAN / Kadınca Dergisi (1985)

Bu 2 ahlaksiz, sapik isim AKP Siyaset Okulu'nun yeni hocalarindan. AKP Siyaset Akademisi Koordinatoru Ercan Demirci, isimleri secerken goz onunde bulundurduklari kriterin "ozgurlukcu ve aydinlatici bilgiler sunabilmesi" oldugunu soylemis.

AKP iktidar olma araci olarak Islam'i ve Islam ahlakini son haddine kadar kullandi. AKP'nin Islam soyleminin samimiyetten yoksun oldugunu Kasim.2002 ve Temmuz.2007 secimlerinden sonra insanlarimiz anlamadi. AKP'ye oy veren ve sahsinda inancli oldugunu iddia eden ve AKP'nin Islam'i korudugunu, O'nun savunucusu oldugunu iddia eden (Islam dini korunmaya, savunulmaya gereksinim duymayacak derecede yuce ve tek dogru dindir) insanlarimiz AKP'nin bu gercek yonunu hep gormezden geldi. Gercek yonu neydi? Din ya da ahlak degil iktidar olma ve iktidarda kalma surecinde kim destek verirse, hangi inanc ya da goruste olursa olsun onu kollama politikasi, yani ilkesiz politika surdurme, ilkesizligi ilke edinme ve gucu koruma politikasi.

Bu Siyaset Okulu'nda egitim alacak AKP'li yoneticiler, milletvekilleri, belediye baskanlari... kisaca en alt kademeden en ust kademeye AKP'liler ahlakli ve musluman olduklarini iddia eden, her zaman camilerde boy gosteren insanlar. Gorece inancli ve gorece ahlakli kimseler yetistirilmesi icin Samanyolu/F.Gulen Cemaatinin Isik Evlerine sonsuz ve cogunlukla ucretsiz hizmet goturen insanlar. Bunlara AKP okulunda ders verecek bu iki sapik kisi, ozgurlugu ve aydinlaticiligi belden yukariya cikamayan, ciktiginda da AB/ABD yandasligindan oteye gidemeyen devsirilmis aydinlar, AB'nin manevi ajanlari. AKP, gercektende oy verenlerinin gozundeki temiz AKP mi? Yani Ak Parti mi, AKP mi? Sabahtan aksama bin kere ak desek, AKP “ak” olur mu?

Islam'da ve de Turk ahlakinda ensest var midir, cocuk pornoculugu var midir? Boyle "Sapik" insanlarin uretecegi siyaset-ekonomi gorusu ne derece saglikli olabilir, olsa bile baska uzman mi kalmadi bu sapiklar secildi? Boyle insanlar ahlakli oldugu iddia edilen AKP'li yoneticilerle nasil bulusturulabilir, AKP'lilerin hocasi bunlar olabilir mi? AKP'nin kurucusu ben olsaydim parti okulumda bunlarin hoca yapilmasina izin verir miydim, boyle bir konuyu nasil karsilardim? Ben bu gorusteki insanlara deger verir onlari partimde hoca yaparsam, Allah da benim inancima ve ibadetime deger verir mi? Ne derece samimi bir musluman olurum? Karsi oldugum bir parti bunu yapsaydi nasil tepki verirdim?

AKP'ye oy veren insanlarin bugun kendilerine sormalari gereken sorulardir bunlar.


TEVFiK BiR / 29.Nisan.2009


24 Nisan 2009 Cuma

Ermenistan'a Demokrasi Götürelim



Ermenistan'a Demokrasi Goturelim


Tarih 07 Aralık 1988. Ermenistan icin oldukca yikici bir gun. On binlerce Ermeni bu deprem sonucu hayatini kaybetti, yuz binin uzerinde de yarali vardi. Bugun sene 2009, internet ve uzay caginda yasiyoruz. Merak ettigimiz bir yeri uydudan izlememiz, ya da binlerce km. uzaktaki sevdiklerimizle internet ya da telefon uzerinden goruntulu gorusme yapabilmemiz isten bile degil. Ama Ermenistan'da durum farkli. Ermenistan'in en gelismis kenti ve baskenti Erivan'da bugun bile depremin etkisiyle yikilmis, ama ilk goruste insana yikimli bir savastan kalma izlenimi yaratan pekcok bina var, Azeri Turkcesiyle “yari ucuk binalar”. Hem de Ermenistan'in pekcok Avrupali dostu olmasina ragmen!

Ermenistan bugun cok yoksul, bitik (ve hatta saf olsak acinasi) bir ulke. Bulundugu cografyada benzeri gorulmeyecek derecede yoksul, ac, yikik ve pis. Izlerinin pekcogu bugune kadar tasinmis yikici Ermenistan Depremi 1988 yilinda yasanmistir.

Bu afete, yoksulluga, yikintiya, acliga ragmen Ermenistan 1988 yilinda Daglik Karabag isgaline adim adim baslamistir. Oyleki bu isgal 1992-1994 yillari arasinda 18.000 Turk'un hayatini kaybetimesine, 50.000 Turk'un sakatlanmasina neden olacak bicimde bir etnik temizlige/soykirima (genocide) ve 100.000'lerce kisinin yurtlarindan surulmesine neden olacak bicimde bir surgune (deportation) donusmustur.

Turkiye ise o donemde, Milli Sef doneminde yasanan Boraltan Koprusu drami/iradesizligi gibi, Karabag isgali doneminde de o meshur “dengelerini” gozeterek pek bir sey yapmamistir. Sukur, Alican Sinir Kapisini kapatabilmistir.

Ulkesindeki acligi, perisanligi azaltmak, insanina en iyi kosullarda yasam saglamak yerine – ki bu devletin en asli gorevidir – kan dokme, isgal ve soykirim pesinde kosan bir politika izlemistir.

Agac yasken egilir. Bir cocuk kucukten nasil yetistirilirse, nasil bir ortamda buyutulurse, ileride oyle bir insan olur. Kin ve nefret tohumlarini atilirsa, kavga, siddet ve kandan baska bir sey dusunmeyen nesiller elde edilir. Iste Ermenistan yuzyildir kin ve nefret tasiyan babalarin/annelerin rol model alindigi cocuklarin yonettigi ve yasadigi bir toplum, ulke haline donusmustur.

Fransa, Rusya ve Ingiltere'nin ve de en onemlisi diaspora Ermenileri'nin bir masasi, piyonu konumundaki Ermenistan Devleti gunumuzde – Karabag Isgali de savimi dogrulamaktadir – antidemokratik, isgalci, bolgemiz ve dunyamiz acisindan tehlike arz eden bir “ser” ulkesidir.

Cumhurbaskanligi forsunda baska bir ulkenin (Agri Dagi/ Turkiye) topragini adeta bir hedef gibi gosteren, ulusal marsinda “Topraklarimiz isgal altinda, bu topraklari bagimsizliga kavusturmak icin olun, oldurun” biciminde irkci ve kinci ifadelere yer veren ve bunu ilkokuldan itibaren ufacik cocuklara soyleterek onlari zehirleyen, irkci bir nefret toplumu yaratan; ASALA – Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia (adinin bile Ingilizce olmasi munasebetiyle Ermenistan'in arkasinda kimlerin oldugunu cok guzel gosteriyor) Teror Orgutu'nu kurarak baska ulke diplomatlarini, insanlarini terorist yontemlerle olduren, komsunun topraklarini isgal eden bir Ermeni Devleti kesinlikle bir Teror Devletidir, Ser Devletidir ve demokrasinin zorla getirilmesi gerekmektedir.

Terorist Ermeni Devleti'ne demokrasi goturmek icin bir yol onerecegim. Ermenistan'da yasayan Ermenilere istedikleri takdirde Turk vatandasligini verelim. Bunun icin bazi kosullarimiz olsun, ki bunlardan cogu zaten vatandasliga alimda uygulaniyor: Turkiye'de ikamet etme; Turkce'yi iyi derecede konusma, okuma, yazma, anlama; Turk Istiklal Marsi'ni ezbere okuma; Ermeni Soykirimi yapilmadigina dair beyanda bulunma; Azeri Turklerinden ozur dileme... Boylelikle insanlik adina suc olusturmayacak iyi niyetli ve kader mahkumu (Ermeni vatandasi oldugu icin) Ermenilere ozgur dunyanin kapilarini, demokratik ve insan haklarina saygili, hosgorunun kulturel deger kabul edildigi zengin bir Turkiye'nin kapilarini acmis oluruz. Ermenilerle olan eski gonul bagimiz tekrar kurulur.

Buna ragmen Ermenistan'dan gelmeyerek Terorist Ermeni Devleti'ni savunan Ermeniler icin ise yapacak bir sey yoktur.

Halepce Katliami (Karabag Soykirimi'nin yaninda ufacik kalir) ile katil ve terorist gorulen, sozde kimyasal/nukleer silahlarin varligi dolayisiyla tehdit olarak gorulen Irak yonetimi hur dunyada demokrasinin onunde bir engel olarak gorulmus ve Irak'a demokrasi getirilecegi vaat edilerek, Irak demokratiklestirilmek adina ABD tarafindan rahatlikla isgal edilmistir. Bu savasta gorece ABD haksizdir ve isgalci kuvvettir.

ABD'nin sozde iddalarina ragmen, yukarida degindigim bu uc bes neden bile yayilmaci, soykirimci, terorist yoneticilerinin yonettigi Ermeni Devleti'nin Turkiye tarafindan ozgurlestirilmek ve demokratiklestirilmek amaciyla gecici sureyle ele gecirilmesi gecerli bir nedendir ve gereklidir.

Ermeni Teror Orgutu ASALA, Turkiye tarafindan bitirilmis olsa bile bugun Ermenistan'in Karabag/Azerbaycan uzerindeki isgali ve Turkiye uzerindeki isgalci iddialari surmektedir. Antidemokratik Ermeni Devleti Turkiye icin ve bolge icin bir tehdit olusturmaktadir.

Turkiye acisindan “Onleyici Saldiri Doktrini” kapsaminda, Azerbaycan icin komsu ve stratejik muttefik devlete yardim etmek amaci kapsaminda, Orta Asya ve Kafkaslarin istikrari, guvenligi ve bolgede demokrasinin hakim kilinabilmesi kapsaminda; kisacasi dis guvenlik, baris ve demokrasi icin Turkiye Ermenistan'i, “Ermenistan Baris Operasyonu” adi altinda ulkede kalici ve demokratik bir yonetim olusturulumasi amaciyla hava ve kara operasyonlariyla vurmali ve ele gecirmelidir.

Burada bir kucuk parantez acalim. Gerceklestirilecek baris operasyonundan birkac ay once Ermenistan'da yasayan Ermeni halkina, operasyon baslatilabilecegi hakkinda duyuru, cagri yapilarak Karabag isgaline son verecek ve ozur dileyecek, Ermeni istiklal marsi ve cumhurbaskanligi forsundaki savasci ibareleri kaldiracak, sozde soykirim iddialarinin yalan oldugunu beyan edecek demokratik yonetimin Ermeni halki tarafindan iktidara getirilmesi istenmeli ve kisa bir sure taninmalidir. Aksi halde operasyon yapilacagi icin masumlarin ulkelerini terk etmesi istenmeli, ulkede kalacaklarin bu antidemokratik yonetime boyun egen isbirlikciler ya da destekciler olarak gorulebilecegi ve olumlerden Turkiye'nin sorumlu tutulamayacagi deklare edilmelidir.

Ayrica operasyon oncesi, sureci ve sonrasinda Turkiye'deki Ermeni azinliga yapilabilecek olasi duygusal ya da provakatif saldirilara ve kin/nefret icerikli, toplumu ayristirici, belirli bir kesimi kucuk dusurucu, asagilayici vb. yasadisi ifade ve eylemlere karsi cezalar artirilmali, Ermeni azinligin Turkiye'deki ozgur yasam hakki siki sikiya garanti altina alinmalidir. Cunku Turkiye'de yasayan Ermeni azinligimiz, bizler icin cok degerlidir, zenginliktir, sonucta onlar da “insandir”, asla mozaik degil ve fakat bir mermerin icinden gecen damarlardir. Baris Operasyonuna karsi cikabilecek Turkiye Ermeni azinligindan kisilere ise, bu baris surecini ayni sekilde kostekleyebilecekleri ve provake edebilecekleri icin, bagimsiz Turk yargisi onunde derhal hesap verecekleri hissettirilmelidir.

Turkiye'nin ve TSK'nin kontrolundeki Ermenistan her turlu imkan seferber edilerek (maddi seferberligin bir kismi hibe, bir kismi dusuk faizli uzun vadeli kredi, bir kismi da -Turkiye'nin yapacagi harcamalari ve askeri operasyon masraflari karsilandiktan sonra arta kalan- yerel zenginliklerden karsilanarak) demokratik, bariscil ve uygar bir yonetime ve yapiya kavusturulmalidir.

Ermenistan'da demokratik ve bariscil bir yonetim ve toplum olusturulunduguna inanildigi takdirde (bu 1 yil ya da 10 yillik bir sureci kapsayabilir) Ermenistan'dan fiilen cikilmali ve Ermenistan'in tekrar piyon olarak kullanilmasini ve demokrasi disina cikmasini engellemek amaciyla da agabeyligi ustlenilmelidir.

Bu soylediklerim size iddiali, cagdisi, zor ve hatta olanaksiz gelebilir ancak bu yontemi Batili Devletler ve ABD onlarca yildir uyguluyor, yani cagdisi bir yontem degil aksine cagimizin yontemidir.

Bu operasyon ile Turkiye – AB/ABD/Rusya iliskilerinin zarar gorecegi ya da bize ambargo uygulanacagi iddia edilebilir. Boyle bir operasyon buyuk olasilikla boyle bir sonucu birkac seneligine yasamamiza neden olacaktir. Ama unutulmamasi gereken iki nokta var. Birincisi, garantorluk kapsaminda yuzde yuz hakli oldugumuz fakat tum dunyanin karsi ciktigi Kibris Baris Harekâti sonucunda ambargo gorduk, ancak bu bizi yildirmadi hatta ulkemizin daha da guclenmesine yol acti. Ikincisi ise, Ermenistan'in komsularindan biriyle (Azerbaycan) savas halinde digeri (Turkiye) ile de diplomatik tanimamazlik duzeyinde. Ermenistan bunca yoksulluga ve acliga ragmen gorece kendi onurunu ve dik durusunu korumak adina yillardir ne sozde soykirim iddialarindan ne Turkiye'ye karsi hamaset politilarindan ne de Karabag isgalinden vaz gecmektedir. Herhalde biz onurlu Turkler de her seyi goze alarak bu baris operasyonunu gerceklestirebiliriz.

Son soz olarak, Buyuk Ataturk “Yurtta Baris, Dunyada Baris” demis bizlerin bu sozu siar edinmemizi istemistir. Turkiye bu ilke dogrultusunda Kendisinin ve Azerbaycan'in guvenligi ve Bolgenin barisi icin “Ermenistan Baris Operasyonu”nu derhal ele almali ve uygulamalidir.


TEVFiK BiR / 24.Nisan.2009


4 Nisan 2009 Cumartesi

TRT ve Etnisite



TRT ve Etnisite



Basbakan Erdogan’in telaffuz etmesi gerektigi okyanus otesinden soylenen ve her mitinginde de avaz avaz soyledigi, ne yazik ki ulkeyi butunlestirmek yerine dagitmaktan baska bir ise yaramayacak “Turkiye’deki 36 etnik grup” soylemi/masali, aslen, Peter Andrews adli sosyolog sifatli bir ozel istihbaratcinin kitabia dayaniyor. Yazar kitabinda 50 etnik grubu su sekilde listelemis:

1) Sunni Turkler 2) Alevi Turkler 3) Sunni Yoruk Turkler 4) Alevi Yoruk Turkler 5) Sunni Turkmenler 6) Alevi Turkmenler 7) Alevi Tahtacilar (Turkmen) 8) Alevi Abdallar (Turkmen) 9) Sii Azeri Turkler 10) Karapapak Azeri Turkler 11) Uygurlar 12) Kirgizlar 13) Kazaklar 14) Ozbekler 15) Ozbek Tatarlari 16) Kirim Tatarlari 17) Nogay Tatarlari 18) Balkarlar (Turk) 19) Kumuklar (Turk) 20) Bulgaristan gocmenleri 21) Diger Balkan ulkelerinden gelen gocmenler 22) Dagistan gocmenleri 23) Sudanlilar 24) Estonyalilar 25) Sunni Kurtler 26) Alevi Kurtler 27) Yezidi Kurtler 28) Sunni Zazalar 29) Alevi Zazalar 30) Ossetler 31) Ermeniler 32) Hemsinliler 33) Arnavutlar 34) Kuban Kazaklari 35) Ruslar (Melokanlar) 36) Polonezler 37) Cingeneler 38) Hiristiyan Rumlar 39) Rumca konusan Muslumanlar (Turkler) 40) Almanlar 41) Sunni Araplar 42) Alevi Nuseyri Araplar 43) Hiristiyan Araplar 44) Yahudiler 45) Suryaniler 46) Keldaniler 47) Cerkesler 48) Cecen ve Inguslar 49) Gurculer 50) Lazlar.

Oncelikle mevzu disi olarak bir konudan bahsetmek istiyorum. Sirplarin icra ettigi Bosna soykiriminda gozlerini ve kulaklarini kapatan dilini yutan, bu soykirima, genoside zimni (ortulu) destek veren bati Hiristiyan zihniyetidir. Ayni zihniyettin adamidir Peter Andrews, ki Sudanlilari, Estonyalilari bile yazmis bu zat, Bosnaklari ve diger Avrupali musluman irklarini telaffuz etmemek icin, bu gercegi yok saymak icin “Diger Balkan ulkelerinden gelen gocmenler” diye gecirtirmistir. Yazarin ve iddialarinin hangi amaca hizmet ettigini gostermesi acisindan kisaca degindigim bu bahsi burada noktaliyorum.

Turkiye Cumhuriyeti’nin her vatandasinin soyu sopu ne olursa olsun, aralarinda hicbir ayrim olmaksizin esit ve esit derecede saygideger oldugunun kabul edilmesinin gerekliligi ile birlikte; her Turk devleti gibi Turkiye Cumhuriyeti’nin de bir Turk basarisi oldugunun asla unutulmamasi ve hicbir kimsenin “kurucu ortaklik” iddialari ile bir koyundan iki ve daha fazla post cikarmaya tesebbus etme gibi “boluculuge kapi aralama” hakkinin bulunmadiginin anlasilmasi gerekmektedir.

“Turk” ismi anayasadaki hukuki taniminin disinda muhakkak ki, belirli bir soya da (tarih icinde bir kultur urunu olarak olusan ve gelisen bir Turk milletine) zimni ve derin bir atif icermektedir, ancak dogrudan bu soya aidiyeti bir zorunluluk haline getirmeden butunu kusatan bir kimlik olarak tasarlanmistir.

TRT kurulusu ve anlami itibariyle devlet yanlisi ve fakat bagimsiz bir kurumdur. Kendini (iktidarlardan) bagimsiz hissetmesi icin kendisine turlu gelirler tahsis edilmistir (elektrikten alinan pay gibi). Ama buna ragmen iktidarlarin etkisi kaldirilamamis her sene aktarılan onca para da genelde sacma sapan yapimlara harcanmistir. Birkac ay icinde elektrikten alinan pay kaldirilinca, artik ozde degil ama sozde olan bagimsizliginin tarihe karisacagini soyleyebiliriz.

Iste odedigimiz elektrik paralarindaki TRT katki paylariyla buyuk oranda butcelendirdigimiz Turkiye Radyo ve Televizyon Kurumu hem bagimsizlik vasfindan siyrilmis hem de devlet yanlisi olma vasfindan siyrilmistir, okyanus otesinden “Taraf” almistir.

Hatirlanirsa AKP ilk iktidara geldigi donemde Basbakan ve AKP kurmaylari, TRT’nin her sene buyuk zararlar ettigini, TRT1 ve TRT2 disindaki diger tum TRT’lerin kapatilcagini (o donemdeki yogun muhalefete ragmen), diger TRT’lerin iceriklerinin TRT2 bunyesinde birlestirilecegini soylemisti. Aradan birkac sene gecti bir baktik 4 adet TRT kanalini kapatacak iktidar birakin kapatmayi ustune bir de 4 yeni TRT aciyor. Esasinda bunun sinyalleri TRT3’un haftanin belirli gun ve saatlerinde cesitli etnik(!) dillerde yaptigi yayin ile verilmisti.

Anayasal dayanaktan yoksun Kurt etnigine hitap eden bir TRT6 (TRT Ses de diyorlar); Turk dunyasina yayin yapan ama adi bile Turkce olmayan (Farsca dilinden gecme) TRT Avaz; daha bir kac yil once soydaslarina soykirim yapmis, 1915 ve oncesinde Turkiye’nin soykirim yaptigi iddialarini belirli plan dahilinde ve her platformda surekli dillendiren, daha iki devlet arasinda resmi iliksilerin dahi kurulmadigi Ermenilere hizmet etmek icin kurulacak TRT Yupi; Araplara hizmet amacli Arapca yayin yapacak “TRT bilmem ne” ve belki de daha digerleri.

Iste bu TRT’ler yazinin en basinda bahsettigim 50’den 36’ya indirilmis BOP/GOP isi Turkiye’deki etnik kokenlerin iyice halka ezberlettirilmesi ve hissettirilmesi politikasi dahilinde acilmaktadir.

Eger, bu kanal acilimlari (TRT Yupi(Ermeni) haric) oy kaygisiyla yapilmasaydi ve Ataturk ilke ve devrimlerine yurekten bagli olduguna inanilan, uniter devleti sonuna kadar savunacagina inanilan bir iktidar tarafindan yapilsaydi (yani meydanlarda 36 etnik kokenden bahsetmeyen, BOP esbaskani olmayan) oldukca olumlu karsilanirdi. Bolgede uydu araciligiyla izlenen PKK’nin televizyonlarinin etkinligi –tabi dogru yayinlarla- azaltilir, Turkce bilmeyen kendi vatandaslarimiza hizmet edilmis olurdu ve daha bir suru olumlu durum. Ama ne yazik ki amac bu degil. Bu soylenmiyor olsa da iddia edilen amac samimi degil.

Bu millet bu kadar sessiz ve “vur ensesine al lokmasini” durmaya devam ederse, emin olun Turkiye’deki etnik grup sayisi 150’lere cikar ve TRT Mozambik bile acilir.

Bu Devlet, bu Millet, bu Ulke;
Tektir, onun adı Turkiye!


TEVFiK BiR / 04.Nisan.2009


Telif Bilgisi

© 2009-2017 tevfikbir.com , tevfikbir.blogspot.com. Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeksizin alıntı yapılamaz.

" Tevfik BİR - www.tevfikbir.com " biçiminde kaynak gösterilerek makalelerden alıntı yapılabilir.