13 Kasım 2005 Pazar

Bölücü ve Yıkıcı Gösterileri Bertaraf Meselesi



Bölücü ve Yıkıcı Gösterileri Bertaraf Meselesi


Yaklaşık her gün televizyonlarda gördüğümüz, görmesek de yaşandığını bildiğimiz; apo ve terör örgütleri lehine slogan atan, polise ve halka zarar veren isyancılar / bölücüler nasıl bertaraf edilebilir?

Bu konu Polis'in teçhizatları ile çok alakalı. Şu an polislerimiz önce anons ile gösterinin sonlandırılmasını talep etmekte, daha sonra panzerlerle su sıkmakta, gaz bombaları atmakta, havaya ateş açmaktadır. Ancak göstericiler genellikle polisten aksi istikamete koştukları için ve polis arkadan geldiği için; polisin attığı gaz bombaları daha çok polisi ve yoldan geçen vatandaşı etkilemektedir. Havaya ateş açma ise gürültüden başka pek bir şey yapmamaktadır. Çünkü bilhassa güneydoğuda eylemden eyleme koşan kişiler artık polisin havaya ateş açmasını kanıksamış durumdalar. Gaz bombalarından kurtulmanın yolunu biliyorlar. Koşarak coplardan kaçmaktalar.

Göstericiyi dağıtmanın en hızlı, en az zararlı, en etkili ve en güvenli yolu ise, polisiye anlamda ileri ülkelerdeki gibi yani ABD, İsrail ve çoğu AB ülkesi gibi göstericiye ATEŞ AÇMAKTA. Tabi ateş açmak dediysem gerçek mermi demiyorum.

Bu saydığım ülkelerde demin saydığım yollar izlenir, ölçülülük ilkesi gereği; ancak işlerin çığırından çıkmaya başlayacağı ya da başladığı noktada polis göstericilerin üzerine plastik mermilerle ateş açmaktadır. Plastik mermi bir insanı öldürmez, sadece yaralar. Bu nedenle göstericiler bu yöntemden korkmaktadırlar. Polisin plastik mermi kullanacağını anlayınca hemen dağılırla. İşte bizim çağdaş polisimiz henüz bu alanda çağdaşlaşamamıştır. EGM'nin tez bir biçimde ihale açıp, plastik mermi alması ve bu mermileri tüm çevik kuvvet ekiplerine, tüm merkezlere bilhassa da Güneydoğu, Doğu bölgelerine göndermesi gerekmektedir.

İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi kararlarına bakarsak (İHAM/AİHM); Güler Türkiye'ye karşı davasında (27,07,1998) çıkan kararda, ..."m.2 uyarınca bu tür şiddet gösterilerine karşı devletin güç kullanma yetkisi vardır," der. "Ancak çok güçlü silahlar kullanılmıştır" (jandarmanın gerçek mermilerle göstericiyi vurması iddiasını kastediyor). "Biber gazı, plastik mermi, su kullanılabilirdi." "Ve", diyor İHAM, "Güvenlik güçlerinde böyle bir malzeme olmaması (plastik mermi kastedilen) kabul edilebilir bir şey değil." Davada hükümetin iddiası farklı (jandarma havaya ateş açmıştı diyor), mahkeme haklıdır / haksızdır bilemeyeceğim ama İHAM her zamanki gibi Türkiye'ye karşı dava açan kişiyi haklı buluyor. Bu ayrı mesele. Ama bakın çağdaş güvenlik teçhizatı olan ve bu denlide etkili olan PLASTİK MERMİ'yi ülkemizde kullanmıyoruz. Sene 1998, sene şimdi olmuş 2005. 7 yıldır hala gerekli teçhizatı edinmemişiz.

Plastik mermi meselesi ufak bir detay değil, bu tarz gösterilerle mücadele etmenin ve gösterileri bastırabilmenin en önemli unsuru. Eğer bir devlet gösteri ve gösterileri bastırıp, bertaraf edemiyorsa, orada devletin etkinliği de kalmaz. Bakınız Fransa.

Bugün gene Diyarbakır'da binler pkk lehine slogan attı. Polisimiz müdahale etmek istemiyor, çünkü mevcut koşullarda gösterileri her zaman HIZLI bir biçimde bastıramıyor. Ama bir plastik mermi bütün meseleleri çözer. Hükümetin çok sevdiği İHAM/AİHM de bu yönde uyarmış bizi. Daha ne duruyoruz.


TEVFiK BiR / 13.Kasım.2005


Telif Bilgisi

© 2009-2017 tevfikbir.com , tevfikbir.blogspot.com. Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeksizin alıntı yapılamaz.

" Tevfik BİR - www.tevfikbir.com " biçiminde kaynak gösterilerek makalelerden alıntı yapılabilir.