Ertuğrul
Günay’ın İlginç Gafı
Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı
Hüseyin Çelik 25.Kasım.2009'da muhalefeti eleştirmek amacıyla Kuran-ı Kerim'den
verdiği örnekte, Kuran'ın işaret ettiği “7 uyuyanlar” mucizesi / “Ashab-ı Kehf”
mucizesi ile dalga geçmişti. Övünerek yaptığı büyük ayıbı ve buna karşı ilgili
Kur’an ayetlerini “Hüseyin Çelik Kuran-ı Kerim Mucizesi ile
Dalga mı Geçiyor?” adlı
makalemde yazmıştım ( http://tevfikbir.blogspot.com/2009/12/huseyin-celik-kuran-kerim-mucizesi-ile.html ).
Sonrasında benzer bir ayıbı
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ocak.2011’de yaptı.
Ertuğrul Günay, Milas’ta
tarihi bir mezarı gezerken yanındakilere döndü ve “Ayakta elleri havada tennure gibi bir kıyafeti olan iki kişi var.
Hazreti Muhammet’e dedim ki” dedi. Bu laf/gaf üstüne gülerek yüzünü
elleriyle kapattı ve sesli olarak yanındakilerden özür diledi.
İlginç bir laftı bu. Bir
insanın yanlışlıkla dahi olsa asla diline vurmayacağı sözlerdi. Diyelim ki
Bakanın kafası karışık, yanlışlıkla böyle bir laf etti, bir Müslüman bu gaf
üzerine dalga geçer gibi güler mi yoksa suratı düşer ve utanır, morali mi
bozulur? Bakanın bu gaf üstüne gülmesi gerçekten çok ilginç. İşin derinine inelim.
Ertuğrul Günay Üstüne İddialarım
Bunların hepsi Sabetayizm
konusunda uzman olan ve Sabetayizm konusunu yeni bilgilerle çarpıcı sonuçlarla Uyan Ey Türk
Gidiyoruz adlı kitabında yazan benim iddialarımdır. Aksi bir
durum/kanıt var ise Bakan Ertuğrul Günay’ın avukatı tekzip eder, yayınlarız.
Ertuğrul Günay’ın soyadıyla
başlayalım. “Gün” ve “ay” sözcüklerinden oluşmuş bir soyadı. Sabetayist isim
koyma kuralları içinde, “Gün” sözcüğünün genellikle isimde ve bazen de örtülü
biçimde soyisimde taşındığını biliyoruz.
“Ay” sözcüğü de aynı
biçimde, isimde ve soyisimde taşınabiliyor. “Ay”a, Arap ve İbrani toplumlarında
önem atfedilir. Arap ve İslam’da bu daha çok ay değil de “hilal”dir. Ay aynı
zamanda bir tarih ölçüsüdür, “gün” gibi zamansal bir anlam taşır.
İbranilerde/Yahudilerde “ay”
çok kutsaldır. Tevet sözcüğü, İbranice bir ay adıdır. Nasıl Recep, Şaban,
Ramazan, Arap Takviminin ay isimleri iseler; Tişri, Heşvan, Kişlev, Tevet…’deki
Tevet’te bir ay ismidir, İbranicedir.
Soyadı kanunuyla birlikte
kişiler kendilerine soyadı alırlarken kimileri cesurca hareketle direkt
İbranice sözcükleri soyisim olarak alabilmişlerdir. Kimileri ise kendilerini
gizleyerek bunların Türkçe karşılıklarını yada söyleyiş bakımından benzerlerini
almışlardır.
Bir Günay’dan yola çıkılıp
böyle bir iddiada bulunmak, hata olur. O zaman devam edelim. Ertuğrul Günay’ın dayısının
oğlu kim? Em. Orgeneral İbrahim Fırtına. Fırtına soyadı dikkat çekici, güzel
soyisim. Aile iki büyük evlat yetiştirmiş, birisi bakan olmuş diğer orgeneral. Büyük
aile vesselam.
Türkiye’de kim Sabetay Sevi
yada onun soyu veyahut kalıntıları lehine bir şey isterse, bunu savunursa, o
kişide Sabetayistlik/İbranilik aramak gerekir. Yoksa demezler mi “El alemin
Yahudi Mesihi’ni savunmak sana mı kaldı” diye.
Ancak bakıyoruz, Kültür
Bakanı Ertuğrul Günay, Sabetay Sevi mirası konusunda hassas! İzmir’deki yıkık
Sabetay Sevi evinin müze olma ihtimalinden bahsederek, “Agora’daki evi inceledim. Sabetay Sevi’nin evi olup olmadığı henüz
bilinmiyor ancak ben de doğru olmasını temenni ediyorum. Bu tür tarihi
kişiliklerin yaşadıkları yerlerin turizm mekanı haline getirilmesinde fayda var”
diyor.
Tamam, laik cumhuriyetimizin
pek laik partisi AKP’nin tarafsız olması gereken bakanı, aynı zamanda İzmir
milletvekili (partisinin genel başkanı Tayyip Erdoğan’a göre “gavur İzmir”), o evi müze yapmak
istiyor, büyük hizmet anlayışıyla! Peki neden bu evin Sabetay Sevi’nin evi
olmasını istiyor. Ona ne?<
Böyle bir istek niye?
İlginç bir soyadı Günay, Ordu’lu. İyi ki
Günhaftaay almamışlar! Güçlü, büyük bir aile. Bakanlar, generaller yetiştiriyor,
maşallah. Üstelik bakan çıkan kişi Ertuğrul Günay, o evin Sabetay Sevi’nin evi
olmasını istiyor, böyle bir temennisi var. Günay katıldığı kokteyllerde
genellikle “şarap” içer ama sanki içmiyor havası vermek için (içip de içmiyor
gibi görünmek adına-takiye örneğidir) bardağını avucunun içine gömer, etrafını
peçete ile kaplar.
Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlük’te
“Takiye”: a. 1. Mezhep belirtmeme, gizleme.
2. mec. Olduğundan farklı görünme. 3.
esk. Sakınma, çekinme.
Sabetayizm takiyedir.
Not: Yalnızca iki soyisminden ve
takiyesinden ve Sabetay Sevi’ye önem verdiğini ifade etmesinden ve “Hz. Muhammet’e dedim ki” dediği uçuk ve
ilginç gafından ve aileden iki üst düzey devlet adamı çıkmasından… yine de
Sabetayist kökenden olduğunu iddia edemeyiz. Ailedeki diğer soyisimlerini,
isimleri bilmemiz, mezar taşlarını görmemiz gerekir. Aslen Ordulu’lar mı yoksa
göçmen bir aile mi (Selanik yada Balkan göçmeni mi), göçmüşlerse ne zaman ve
yine göçmen olarak gelip yerleştilerse o aileyle gelen diğer aileleri de
bilmemiz gerekir. Bu bilgilerin tümüyle büyük olasılıkla bir sonuca
varabiliriz. Şu an için sonuç yok, yalnızca olasılık var. Belki hepsi birden,
tesadüftür.
TEVFiK BiR / 20.Ocak.2013
www.uyaneyturkgidiyoruz.com “Bu kitabı iyi ki okumuşum” diyeceksiniz.
Kitapyurdu,
D&R, Idefix gibi internet kitap evlerinden ve D&R mağazalarından temin
edebilirsiniz.