16 Ağustos 2015 Pazar

Mücadele Yok Müdahale Var

Mücadele Yok Müdahale Var



Küresel Çetenin (SİSTEM) büyük isimli enstitülerinden Vaşington Enstitüsü'de görev alan Türkiye ve Yakın Doğu uzmanı Soner Çağaptay'ın "Eğer çatışma sınırlı kalır ve kısa zamanda sonlanırsa hem Erdoğan hem de Öcalan güçlenebilir... Erdoğan, bu çatışmadan PKK'yı susturan adam olarak çıkabilir ve kasımda olası bir seçimde AKP kârlı çıkabilir" iddiası gerçekleşmezse, terör örgütü pkk'nın 3 aşamalı planının olduğunu görebiliyoruz.

1- Güvenlik güçlerine saldırı (polis, jandarma, asker, köy korucusu).
2- Kamu görevlilerine de saldırı (hakim, savcı, kaymakam, doktor, öğretmen...)
3- Kamusal alanlarda, kalabalık yerlerde cana ve mala karşı büyük nitelikli saldırılar.

Önceliği halkının canını, malını ve namusunu korumak olan yani kamu güvenliğini sağlamak olan devlet kurumları ve yetkililer bu tehdide karşı önlem alıyor mu, terör örgütü bunun hazırlığını yaparken kolluk güçleri önleyici harekette bulunuyor mu?

2010 yılında Oslo'da pkk'lılarla pazarlık yapan MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş'in pkk üst düzey yöneticisi Sabri Ok'a hitaben sarf ettiği sözlerini hatırlayalım, “Kentlere bomba depoladığınızı biliyoruz. O durumlarınızı bile tolere ediyoruz.”

Peki MGK'ya sunulan raporda nasıl bir bilgi var, gelin bir de ona bakalım, “PKK şehir savaşına hazırlık amacıyla kentlerdeki evlere 80 bin uzun namlulu silah depoladı”.

Yukarıdaki sorumun yanıtını MİT Müsteşar yardımcısından ve MGK'dan almış olduk.

Hükümetin, TSK'nın iç güvenlik illerinde ve dağlarda terör örgütüne karşı operasyon yapmaması için operasyona çıkma emrini/yetkisini askeri silsileden çıkarıp valilere vermesi ve valilerin tüm operasyonları durdurması, pkk'ya karşı operasyon isteyen askere izin verilmemesi aslında hükümetin terörle mücadele etmek istemediğini de kamuoyuna açıkça gösterdi. Terör örgütü güneydoğuda bu kadar güçlendi ise ve her gün buralardan şehit haberleri alıyor isek ilgili valiler, bu yasayı çıkaran AKP hükümeti ve Tayyip Erdoğan vebal sahibidir.

Terör örgütü silah, bomba ve mühimmat biriktirirken ses çıkarmayanlar, bugün yalnızca göz boyamak adına hareket ediyor.

Terör örgütünü bitirmeye yönelik somut adım atıldığını yada terörizme karşı bir proje geliştirilip uygulandığını bugün dahi, bunca şehidin her gün gelmesine karşın görmüyoruz.

Terörizme yada terör örgütüne karşı değil yalnızca vuku bulan terör hadiselerine yani terör olaylarına karşı müdahale ediliyor. Suç oluşmadan önleme değil, suçluyu yakalamaya yada cezalandırmaya yönelik hareket ediliyor.

Sınır dışında birkaç hava operasyonu yapıldığını gördük, orta ve uzun vadede etkili olmayacağı açık. Sınır içinde ise terörün finansmanına yönelik yada büyük kentlerdeki terör örgütü lehine illegal silahlanmaya karşı herhangi bir adım atılmıyor.

Terör örgütünün yurtiçinden ve sınır kapılarından elde ettiği geliri, bir yıl için milyarlarca lira olarak devletin arşivlerinde kayıtlı. Kim hangi yolla neyin kaçakçılığını yada yasadışı ticaretini yapıyor, hangi vergiyi kaçırıyor, kimler terör örgütü lehine para topluyor, ihale alıp yüzde veriyor hepsinin arşivi var ama mahkemelere intikal eden dosya yok.

Şehirlerde sivillerin evlerindeki uzun namlulu silahlara (elbette ki yasadışı) ve namlusunu Türke ve güvenlik güçlerine döndürmek üzere bekleyenlere karşı operasyon yok! Üniversite yapılanmalarına karşı bir müdahale yok! PKK'nın uyuşturucu ticaretine karşı, akaryakıt kaçakçılığına karşı, kadın-fuhuş ticaretine karşı cumhuriyet savclıklarının, KOM ve Terörle Mücadele Daire Başkanlıklarının sonuç alıcı ve bitirici mücadelesinin olmadığı da çok açık biçimde görülüyor.

İktidara geldiği 2002 yılında terörü sıfıra yakın vaziyette alıp bugün bu konuma getiren, güneydoğuda adeta devletin hakimyetini kaybettiği izlenimini veren AKP iktidarının terör örgütü pkk'yı bitirme gibi bir niyetinin olmadığını tahmin etmek zaten mucize değil.

Bebek katili terörist başı Apo'yu İmralı adıyla muhatap alan, diğer muhatap olarak da yanına terörün partisi HDP'yi koyan, sıkıştıklarında Apo'yu yada Barzaniyi referans alan bir AKP'nin etkin yolla terörizmle mücadele etmeyeceği açık.

O zaman şu soru akıllara geliyor ve endişe veriyor, Türk Milletinin can ve mal güvenliğini, devlet egemenliğini, hükümet eliyle yine devlet sağlamıyorsa bunu kim sağlayacak?

Sorunun yanıtını bize gidişat ve zaman gösterecek.

TEVFiK BiR / 25 Ağustos 2015

Kitap: Uyan Ey Türk Gidiyoruz – Tevfik BİR (2. Baskı). “Bu kitabı iyi ki okumuşum” diyeceksiniz.
www.idefix.com , kitapyurdu gibi internet kitapevlerinde satışta.

Telif Bilgisi

© 2009-2017 tevfikbir.com , tevfikbir.blogspot.com. Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeksizin alıntı yapılamaz.

" Tevfik BİR - www.tevfikbir.com " biçiminde kaynak gösterilerek makalelerden alıntı yapılabilir.