Bunları
Yazamazlar – Şeytan, Firavun ve İşgal 1
Bu yazıda, Türkiye’ye Başbakan
yapılmış Recep Tayyip Erdoğan’ı ve onun etrafındaki oluşumu, Türkiye
Cumhuriyeti üstüne geçirilen ve 2013’te hala çıkarılamayan çuvalı, raporlara
dayanarak BOP/GOP denilen projenin anlatılmayan işgal planını ve işgalcilerini,
PKK’nın bir BOP unsuru olduğunu, APO ile görüşmelerin gideceği noktaları ve tüm
bu meselelerdeki “şeytani unsurların” aslında Kur’an-ı Kerim’de anlatıldığını ve
ülkemizi işgal eden “Şeytan Zihniyetini” yeri geldikçe ayetlerden örnekler
vererek ayrı ayrı bölümler halinde anlatıyorum. Cami yaptırarak yada
“son ses” besmele çekip açılış yaparak değil Allah’ın kelamı Kuran-ı Kerim’in
ayetlerinin yolundan giderek düzgün Müslüman olunacağını hatırlatıyorum. Bundan
yaklaşık 15 yıl sonra coğrafyamızdaki olası ülkeler haritasını ve BOP bittikten sonra ABD’nin başlatacağı
yeni projeyi ve bunun bugün atılan adımlarını da yazan ilk kişi olacağım.
Bu yazı, Türkün Türk’e
propagandası değildir. Zaten bilinen şeyleri burada yazmamaya çalıştım, biz
bilinmeyenlerin peşindeyiz. Okuyucu, yine de yazıda bilmediği bir şeyle
karşılaşırsa ve ayrıntılarını merak ederse kitabım Uyan EY Türk Gidiyoruz
‘dan, internet sitemdeki makalelerimden, vatansever yazar Banu Avar’ın
kitaplarından, Erol Bilbilik’in kitaplarından, Arslan Bulut’un köşe
yazılarından gerçeklere ulaşabilir. Ülkemizde gerçekleri söyleyip yazabilen
cesur vatanseverler her şeye rağmen var. Hepsine selam olsun.
İsyan ediyorum. İsyan, Allah’a
edilmez. İsyan, Allah’a karşı savaşan şeytanlara, Firavun’a ve onların “iman
ettik” deyip de aslında etmeyen yardakçı farelerine edilir. Hadi hep birlikte
okuyup, gerçeklere ulaşalım.
Bölüm – 1
Bölüm – 1
Genişletilmiş BOP’un
İşgal Örgütü: PKK
Genişletilmiş BOP, batıda Fas kıyılarından doğuda Pakistan’a, kuzeyde Türkiye Karadeniz kıyılarından güneyde Aden kıyılarına kadar uzanan geniş bir coğrafyayı kapsayan bir bölgenin projesidir. Bu bölgedeki devletlerin rejimlerinin, yönetimlerinin ve ülke sınırlarının değiştirilmesi projesidir.
Artık Pentagon’un izleyeceği yol komünizm ile mücadele değil, Genişletilmiş BOP bölgesi için İslamofobi’nin yaratılması; insan hakları ve özgürlük için, barış ve demokrasi için(!) müdahalelerdir!
Genişletilmiş BOP, batıda Fas kıyılarından doğuda Pakistan’a, kuzeyde Türkiye Karadeniz kıyılarından güneyde Aden kıyılarına kadar uzanan geniş bir coğrafyayı kapsayan bir bölgenin projesidir. Bu bölgedeki devletlerin rejimlerinin, yönetimlerinin ve ülke sınırlarının değiştirilmesi projesidir.
Artık Pentagon’un izleyeceği yol komünizm ile mücadele değil, Genişletilmiş BOP bölgesi için İslamofobi’nin yaratılması; insan hakları ve özgürlük için, barış ve demokrasi için(!) müdahalelerdir!
BOP/Genişletilmiş BOP projesi,
ayrıntıları bile düzenleyen geniş kapsamlı bir plan biçiminde hazırlanmıştır.
Metinde amacı, kapsamı, süresi, hedefi vs. bilgilerin yer aldığı bilinmektedir.
BOP’un her sayfası önemlidir
ancak yaşadığımız dönem ve geçtiğimiz süreç içinde bizim dikkatimizi çekmesi
gereken bir kısım var: “İran, Irak ve Kürdistan gerektiğinde askeri
harekâta muhatap kalabilir”.
Bilindiği üzere Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgemiz, Sivas sınırına kadar ve Akdeniz Bölgesi’nin bir kısmı ABD’nin sözlüğünde “Kuzey Kürdistan” olarak geçmektedir. Irak’ta kurulmuş olan Kürdistan bölgesi ise Güney Kürdistan olarak geçmekte, ikisi birden (İran’dan bir bölge ve Suriye’den bir bölge ile birlikte) yine ABD’nin sözlüğünde Kürdistan olarak belirtilmektedir. “Gerektiğinde” ibaresinin oraya boş yere konulmadığı aşikardır.
Her yöne çekilebilecek, her türlü içi doldurulabilecek bir kavramdır. ABD, çıkar ve amaçlarına göre istediği zaman “gerekiyor” düşüncesiyle türlü bahaneler ileri sürerek harekât yapabilecektir. Irak saldırısı ve işgali örneği, bahaneleriyle gözümüzün önünde durmaktadır. Usame Bin Ladin’i bulmak bahanesiyle Afganistan’a giren ABD’nin , Afganistan’da ondan önce 1 Trilyon USD’lik maden bulduğu gerçeği ortadadır.
Bu, ABD Türkiye’ye saldıracak demek değildir. Bunun teorik olarak kabulü, belgelere işlenmesi, ikili ilişkilerde bunun göz önünde tutulmasını sağlar, bir gözdağıdır.
Ama bu, Türkiye’nin, ABD açısından şirazesinden kayması (bağımsızlığını yeniden elde etmesi) durumunda, söz konusu askeri harekâta muhatap kalmayacağı anlamına da gelmemelidir. (Türkiye bağımsız tavır sergileyince ABD’nin Türkiye’ye karşı yürüttüğü elektronik saldırıyı hatırlayalım. KKTC ilan edildikten birkaç saat sonra 16 Kasım 1983 yılında KKTC’nin tüm dünya ile telefon ve teleks bağlantıları ABD tarafından kesilmiş, ada iletişimi/muhaberatı çökmüştü.)
Taşeron örgüt PKK varken, belgede sözü edilen askeri harekâtın bizzat ABD ordusuyla gerçekleştirilmesi de gerekmez. Görüyoruz, ABD artık ordusunu sokmadan, hedefteki ülkenin iç unsurlarını ve kendi özel paralı kuvvetlerini/timlerini kullanarak ülkeleri işgal ediyor. Kuzey Afrika’dan sonra, Suriye bunun son örneğidir. Suriye’deki yönetimin terörist olarak nitelediklerine ülkemizde ve SİSTEM’in haçlı ülkelerinde “Özgür Suriye Ordusu” deniliyor. Bizim “terör örgütü” dediğimiz PKK’ya da yine aynı ülkelerde “Ayrılıkçı Kürtler”, “Kürt Direnişçiler/Milisler” ve “Kürdistan Ordusu” deniliyor. Bir fark yok.
Belgedeki bu “gerektiğinde askeri harekâta muhatap kalabilir” ifadesini, PKK’nın CIA yönetim ve denetiminde olduğunu görerek, zaten bu müdahalenin Türkiye’ye karşı 30 yıldır uygulandığını da iddia edebiliriz, aslında Türkiye 30 yıldır ABD’nin askeri harekâtına muhataptır. PKK operasyonunun, ABD kurumlarında raporlaştığının ve resmileştiğinin belgesidir. Bu proje Genişletilmiş BOP’tur. Terör örgütü PKK, ABD’nin “resmen” yürüttüğü Büyük Ortadoğu Projesi’nin silahlı kanatlarından/unsurlarından biridir. İşte BOP budur.
Tayyip Erdoğan’ın iddiasıyla, kendisi bu projenin eş başkanıdır..! Tayyip Erdoğan’ın Abdullah Öcalan ile dolaylı muhabbeti aslında gayet doğaldır (bu konunun ayrıntılarını diğer bölümlerde anlatacağız)!
BOP bozguncu bir projedir, yeryüzünün huzurunu kaçırmaktadır. Proje, Müslüman olan ülkelerde (Mısır, Tunus, Fas, Yemen… ve son olarak Suriye) onbinlerce insanın ancak sıradan değil, Müslüman insanların kanını dökmüştür, dökmektedir. SİSTEM, ABD, İsrail, şeytandır, firavunlar yetiştirir. Pek çok coğrafyada yeryüzünün huzurunu bozmaktadır, her yere savaş götürmekte, kan dökmektedir. Bu şeytanlara destek veren yeryüzünde başkaca kimi Şeytanlar ve Firavunlar da vardır. Coğrafyamızdaki şeytana örnek Abdullah Öcalan’dır. Şeytanlıksa konu, Apo’yu (bu aralar İmralı deniyor) sollayacak bir isim var, Firavun tanımına daha uygun, o da Mesut Barzani’dir, İsrail’in bölgedeki bir numaralı adamıdır. Ayrı bölümün konusudur. Şeytanların ve firavunlarının sayıları çoğaltılabilir. (Sistem: Dünyayı yöneten derin güç. Yani, CFR, Bilderberg, Trilateral ve bunların altında yer alan irili ufaklı örgütler ve bunların yöneticisi olan her milletten gelen ancak milliyet farklılığına önem vermeyen, adeta paraya tapan, İbrani asıllı yapı, şeytanın kralları.)
Tayyip Erdoğan, kendi ifadesiyle “BOP Eşbaşkanı”dır. Tayyip Erdoğan, Suriye’deki dış kışkırtmalı iç savaşta “Özgür Suriye Ordusu” denilen SİSTEM destekli ayrılıkçı-bölücü teröristleri hükümet politikası olarak ve dış politik olarak ve diğer maddi unsurlarla desteklemektedir. Açık açık yazıyoruz. Tayyip Erdoğan, konu ile ilgili Bakanları (Başta Dışişleri Bakanı Davutoğlu olmak üzere), bürokratları, ekibi bu bozgun projesinin içindedir, yeryüzünün huzurunu bozmaktadırlar, bozanları desteklemektedirler.
Bir yandan Müslümanım deyip diğer yandan Kur’an’ın ayetine karşı iş yapanları Allah uyarıyor. Bunlar peygamberimiz Hz. Muhammed döneminde de vardı, bugün de varlar. Kur’an’da bununla ilgili pek çok ayet mevcuttur, burada birini örnek kılalım, bu başlangıç bölümünü bitirelim.
Ankebut Suresi 36. Ayet:
Bilindiği üzere Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgemiz, Sivas sınırına kadar ve Akdeniz Bölgesi’nin bir kısmı ABD’nin sözlüğünde “Kuzey Kürdistan” olarak geçmektedir. Irak’ta kurulmuş olan Kürdistan bölgesi ise Güney Kürdistan olarak geçmekte, ikisi birden (İran’dan bir bölge ve Suriye’den bir bölge ile birlikte) yine ABD’nin sözlüğünde Kürdistan olarak belirtilmektedir. “Gerektiğinde” ibaresinin oraya boş yere konulmadığı aşikardır.
Her yöne çekilebilecek, her türlü içi doldurulabilecek bir kavramdır. ABD, çıkar ve amaçlarına göre istediği zaman “gerekiyor” düşüncesiyle türlü bahaneler ileri sürerek harekât yapabilecektir. Irak saldırısı ve işgali örneği, bahaneleriyle gözümüzün önünde durmaktadır. Usame Bin Ladin’i bulmak bahanesiyle Afganistan’a giren ABD’nin , Afganistan’da ondan önce 1 Trilyon USD’lik maden bulduğu gerçeği ortadadır.
Bu, ABD Türkiye’ye saldıracak demek değildir. Bunun teorik olarak kabulü, belgelere işlenmesi, ikili ilişkilerde bunun göz önünde tutulmasını sağlar, bir gözdağıdır.
Ama bu, Türkiye’nin, ABD açısından şirazesinden kayması (bağımsızlığını yeniden elde etmesi) durumunda, söz konusu askeri harekâta muhatap kalmayacağı anlamına da gelmemelidir. (Türkiye bağımsız tavır sergileyince ABD’nin Türkiye’ye karşı yürüttüğü elektronik saldırıyı hatırlayalım. KKTC ilan edildikten birkaç saat sonra 16 Kasım 1983 yılında KKTC’nin tüm dünya ile telefon ve teleks bağlantıları ABD tarafından kesilmiş, ada iletişimi/muhaberatı çökmüştü.)
Taşeron örgüt PKK varken, belgede sözü edilen askeri harekâtın bizzat ABD ordusuyla gerçekleştirilmesi de gerekmez. Görüyoruz, ABD artık ordusunu sokmadan, hedefteki ülkenin iç unsurlarını ve kendi özel paralı kuvvetlerini/timlerini kullanarak ülkeleri işgal ediyor. Kuzey Afrika’dan sonra, Suriye bunun son örneğidir. Suriye’deki yönetimin terörist olarak nitelediklerine ülkemizde ve SİSTEM’in haçlı ülkelerinde “Özgür Suriye Ordusu” deniliyor. Bizim “terör örgütü” dediğimiz PKK’ya da yine aynı ülkelerde “Ayrılıkçı Kürtler”, “Kürt Direnişçiler/Milisler” ve “Kürdistan Ordusu” deniliyor. Bir fark yok.
Belgedeki bu “gerektiğinde askeri harekâta muhatap kalabilir” ifadesini, PKK’nın CIA yönetim ve denetiminde olduğunu görerek, zaten bu müdahalenin Türkiye’ye karşı 30 yıldır uygulandığını da iddia edebiliriz, aslında Türkiye 30 yıldır ABD’nin askeri harekâtına muhataptır. PKK operasyonunun, ABD kurumlarında raporlaştığının ve resmileştiğinin belgesidir. Bu proje Genişletilmiş BOP’tur. Terör örgütü PKK, ABD’nin “resmen” yürüttüğü Büyük Ortadoğu Projesi’nin silahlı kanatlarından/unsurlarından biridir. İşte BOP budur.
Tayyip Erdoğan’ın iddiasıyla, kendisi bu projenin eş başkanıdır..! Tayyip Erdoğan’ın Abdullah Öcalan ile dolaylı muhabbeti aslında gayet doğaldır (bu konunun ayrıntılarını diğer bölümlerde anlatacağız)!
BOP bozguncu bir projedir, yeryüzünün huzurunu kaçırmaktadır. Proje, Müslüman olan ülkelerde (Mısır, Tunus, Fas, Yemen… ve son olarak Suriye) onbinlerce insanın ancak sıradan değil, Müslüman insanların kanını dökmüştür, dökmektedir. SİSTEM, ABD, İsrail, şeytandır, firavunlar yetiştirir. Pek çok coğrafyada yeryüzünün huzurunu bozmaktadır, her yere savaş götürmekte, kan dökmektedir. Bu şeytanlara destek veren yeryüzünde başkaca kimi Şeytanlar ve Firavunlar da vardır. Coğrafyamızdaki şeytana örnek Abdullah Öcalan’dır. Şeytanlıksa konu, Apo’yu (bu aralar İmralı deniyor) sollayacak bir isim var, Firavun tanımına daha uygun, o da Mesut Barzani’dir, İsrail’in bölgedeki bir numaralı adamıdır. Ayrı bölümün konusudur. Şeytanların ve firavunlarının sayıları çoğaltılabilir. (Sistem: Dünyayı yöneten derin güç. Yani, CFR, Bilderberg, Trilateral ve bunların altında yer alan irili ufaklı örgütler ve bunların yöneticisi olan her milletten gelen ancak milliyet farklılığına önem vermeyen, adeta paraya tapan, İbrani asıllı yapı, şeytanın kralları.)
Tayyip Erdoğan, kendi ifadesiyle “BOP Eşbaşkanı”dır. Tayyip Erdoğan, Suriye’deki dış kışkırtmalı iç savaşta “Özgür Suriye Ordusu” denilen SİSTEM destekli ayrılıkçı-bölücü teröristleri hükümet politikası olarak ve dış politik olarak ve diğer maddi unsurlarla desteklemektedir. Açık açık yazıyoruz. Tayyip Erdoğan, konu ile ilgili Bakanları (Başta Dışişleri Bakanı Davutoğlu olmak üzere), bürokratları, ekibi bu bozgun projesinin içindedir, yeryüzünün huzurunu bozmaktadırlar, bozanları desteklemektedirler.
Bir yandan Müslümanım deyip diğer yandan Kur’an’ın ayetine karşı iş yapanları Allah uyarıyor. Bunlar peygamberimiz Hz. Muhammed döneminde de vardı, bugün de varlar. Kur’an’da bununla ilgili pek çok ayet mevcuttur, burada birini örnek kılalım, bu başlangıç bölümünü bitirelim.
Ankebut Suresi 36. Ayet:
36. Medyen’e de kardeşleri Şuayb’ı gönderdik. Şöyle dedi: “Ey
toplumum, Allah’a ibadet edin! Ahiret gününe umut bağlayın. Bozguncular
durumuna düşerek yeryüzünün huzurunu kaçırmayın!”
TEVFiK BiR / 03 Mart 2013
www.tevfikbir.com
www.uyaneyturkgidiyoruz.com “Bu kitabı iyi ki okumuşum” diyeceksiniz.
Kitapyurdu, D&R, Idefix gibi internet kitapevlerinden ve D&R mağazalarından temin edebilirsiniz.
www.tevfikbir.com
www.uyaneyturkgidiyoruz.com “Bu kitabı iyi ki okumuşum” diyeceksiniz.
Kitapyurdu, D&R, Idefix gibi internet kitapevlerinden ve D&R mağazalarından temin edebilirsiniz.