24 Kasım 2009 Salı

2011 Irak (1)



2011 Irak (1)




Irak lafi gecse bir sohbette bir yazida once biraz gururlanirim, ardindan icimi keder kaplar.
Bu duygulanimlarimin nedenini Irak'in cografyasi, siyasal tarihi, dinleri ve aci ceken halki olusturur.

Irak, Osmanli idaresindeyken (Musul, Bagdat, Basra Eyaletleri) ne kadar degerli ve gorece el ustu bir bolgeyse, elden ciktiktan sonra da bir o kadar naciz ve mustemleke bir hal almistir.

“Irak” denen cografi bolge aslinda bugunku Irak degil, onun kucuk bir parcasidir ve tarihte Irak denilen bagimsiz bir ulke yoktur. Tipki Korfez cevresi ulkeler gibi, Urdun gibi, Suudi Arabistan gibi Irak da sinirlari cetvelle cizilerek tayin ve tespit edilmis bir ulkedir.

Eger bir ulke tarihte yoksa, ulkenin tarihi ve cografi kimligi belirsiz ise, somurgeci ve hatta istilaci emperyalist kisiler ve devletler tarafindan sinirlari cizilerek olusturulmussa, onun ileride sorunsuzca siyasi ve idari bir birlik icinde olacagi beklenmemelidir.

Su an Irak'ta Kurtler birlik oldu diye elestirilebilir bu dediklerim ama unutulmamalidir ki; Barzani'nin ve Talabani'nin etrafindaki Kurt gruplari birbirlerini oldurmekten, kesmekten, kursunlamaktan birlesmeye firsat bulabilselerdi, baba Bush onlara o donem bagimsizlik verecekti. Bu isaret etmektedir ki, su an bir seyler elde etme hirsinda olan “ac” Kurtler (bu bagimsizlikta olabilir, ekonomik cikarlar olabilir...) birlesmis goruntusu, birlik fotografi verseler bile, amaclarina ulastiklarini zannettikleri an, onlarin tekrar birbirlerine girecekleri aralarinda mucadeleye baslayacaklari an olacaktir.

ABD bu surecin kacinilmaz oldugunu bilmekte ve bana kalirsa bu sureci geciktirmek icin elindeki tum kozlari ve oyuncaklari teker teker servis etmektedir.

Dusunebiliyor musunuz Anadolu'nun komsusu Irak, demografisi o kadar karisik bir bolgedir/ulkedir ki, ulkede tum mezhepleriyle Hiristiyanlik, tum mezhepleriyle Muslumanlik, nufusca az olsalar da Yahudilik ve hatta Aramca konusan ve yazan Sabiilik mevcuttur. Irk olarak da Araplar, Iranlilar, Turkler ve Kurtler mevcuttur, etkindir. Bunu oyle safca “kulturel zenginlik, mozaik” laflariyla izah etmek mumkun degildir. Irak'ta yasayan halki milletlestirmek yada ummetlestirmek neredeyse mumkun degil.

Irak komsulari itibariyle de; bir tarafta sunni Turkleri ile Turkiye, bir tarafta Sii Iran, bir tarafta Ingiliz olusumu Sunni Arap Suudiler, bir tarafta ABD'nin dusman kildigi Suriye. Bu komsularin isgal, yikim ve nihayet yeniden yapilandirma doneminde bos durmasi beklenemez nitekim hepsi turlu yollarla nufuzlarini korumaya ve etkin kilmaya calismaktadir.

ABD'nin “Irak'in yeniden yapilandirilmasi formulu”, Irak'in tum komsularini disarida birakacak sekilde bicimlenmistir. ABD, Irak'in yeniden insasi projesinde Kurtlere onderlik gorevi vermistir. Bu, o kadar zor ve karsit bir formuldur ki, Kurtleri kabul edebilecek tek bir komsu ulke yoktur. Ancak kabul ettirtecek kozlar vardir ve oyunlar olacaktir.

Turkiye ve Iran, PKK ve Pejak isimli Kurt teror orgutleri nedeniyle muzdariptir. Iran, sii olmadigi icin, Turkiye Kurt olduklari icin, diger komsular Arap olmadiklari icin bir sunni Kurt devleti (bu ozellikle de ABD'nin yorungesinde olacagi icin) istememektedirler.

Pentagon'un kabul edilmis ve eylemde olan planina gore Amerikan ordusu yaklasik 700 gun icinde(2011) tum Irak'tan cekilmis ve Irak'i kendi basina birakmis olacak. Sure cok dar. Olusturduklari recete zorlama ve gercekci degil. ABD, Irak'i terk ettiginde Irak hicbir komsu ulkenin etkinligine girmemeli, askeri yada sivil darbesine maruz kalmamali, tekrar mudahaleyi gerektirecek bir bataga, ic savasa, ic dinamiklerle onlenemez ve durdurulamaz bir kaosa suruklenmemelidir.

Ingiliz istihbarati, tarihi hafizasi ve arsivi Araplari bilir ve onlari yonetmeyi sever. Ingiltere olarak ifade ettigimiz Birlesik Krallik, Irak Savasi'na ABD'nin “IRA teroru”nu bitirme teklifi hatta firsati ve akillarda olusan Sterlin hulyalariyla girdi. IRA'nin bitmesiyle Ingiltere, cografyasinda yillardir goremedigi huzuru buldu. ABD'de de isgal ettigi Irak'ta Ingiliz askeri gucu ve istihbarat destegini gordu ve bolge kulturunu, yapisini ogrendi.

Ancak Ingiltere elde ettigi firsatlarla birlikte bolgeye cikar saglamak amaciyla gelmisti. ABD'siz kurmaya calistigi guney Irak (Arap-Basra) cikar olusumu ABD'nin tenkit ve tepkisine neden olmus, Sirketlerin Basbakani (Tony Blair'i Ingiltere yonetmez yada Ingiltere'yi Blair, cokuluslu sirketler Tony Blair'i yonetirdi) asker cekme tehdidini savurunca al asagi olmus ve yerine daha sevimli ve itaatkar Brown gecmistir. Irak'tan tum askerlerin cekilecegi halka soylenmis ise de Brown hukumeti (kamuyou baskisina ragmen) askerlerinin yalnizca yarisini cekebilmistir.

Bu anlattigim Ingiltere hikayesi bize iki seyi soyler. ABD ve onu yoneten Cok Uluslu Sirketlerin, cikar ve para kaybetme konusunda muttefik Ingiltere'ye bile tahammulleri yoktur. Hicbir ulkenin askeri destegini ciddi anlamda alamayan ABD, askeri olarak yalniz kaldigi icin (ve baska diger nedenlerle) 2011 yilinda Irak'tan tamamen cikacaktir.

2011'de tamamen ulkeyi terk etmis bir Amerikan askeri varligi, tum ic ve dis guvenlikten sorumlu olacak belki bir Irak ordusu ve Kurt ordusu, belki Irak bayragi altinda goruntu olarak kalacak belki onu bile kabul etmeyip tamamen bagimsiz olacak bir Kurdistan, tam bagimsiz yada federe Kurdistan bolgesinde kalacak Irak'in en buyuk stratejik kaynagi/urunu ve en buyuk zenginlik varligi petrol ve de tatli su kaynaklari, bati destekli ayri bir Kurt ordusu, turlu turlu komsu ulkeler ve istikrarli kalmasi beklenen bir Irak.
Bu proje isleyebilir yada basarisiz olabilir, ancak ABD'nin projesi budur ve bunun olmasi icin tum kaynaklarini, gucunu kullanacaktir.
Suudi tarafi Irak sunnilerini sakin ve uyumlu olmalarini ne kadar telkin etse de, nufuzunu bu yonde ne kadar kullansa da, petrolunu ve gucunu yitiren bir Irakli sunni Arap icin bu laftan oteye gitmeyecektir. Bunun icin Araplara bir seyler verilmesi gereklidir. Irak'in Guney'inde gorece istikrar mevcut ve bu istikrar lutfunun 2011'de tek basina Irakli sunni Araplari durdurmayacagi da asikar.


ABD ve Iran Masada

Iran, zaten Amerikan Israili yuzunden tum dunyanin kem gozlerine maruz kalmis bir ulke. Bir de yani basinda, hele hele de yillardir ABD saldirisi konusulurken, Amerikan Irak'ini istemez, bunu kabul etmez. Irak'in ic catismalarinda, sii saldirilarinda Iran'in ne kadar parmagi vardir bu muamma ama 2011'de Amerikan ordusunun cikmasiyla ruzgarlari lehine estirmeye calisacagi kesin. Gerekise sivil yontemlerle darbe yaptirarak gerekirse askeri yontemlerle darp ederek. Tabi ortada darbe yaptirabilecek bir Irak ordusu bulursa.

Iran etkisini sifirlamak icin 2011 yada daha onceki bir tarihte, daha once ise yaramamis ama denenebilecek bir sivil toplum kalkismasinin denenebilecegini ve akabinde ABD'nin Iran'a karsi askeri guc kullanacagini ve Iran'i kendi milli ve sinir guvenligine mahkum edecegini dusunuyor ama buna gerek kalmayabilecegini ongoruyorum.

ABD'nin askeri seceneginden once Iran icin uygulayacagi sivil bir formulun oldugunu ve bunun sac ayaklarindan birini Turkiye'nin olusturacagini dusunuyorum.

Turkiye ile Iran arasinda, gozlemleyebildigim kadariyla Ekim.2009'dan bu yana cok sık ve olagandisi bir diplomasi trafigi yasanmaktadir. 31.Ekim.2009'da aniden Hillary Clinton'un ucaginin Adana Incirlik Ussu'ne birkac saatligine inmesi (bu yontem yalnizca ust duzey bir belgenin verilmesi yada acele gerekli ustduzey bir gorusmenin yapilmasi icin uygulanir), Kasim'in ilk haftasi ISEDAK toplantisi icin Istanbul'a gelen Iran Cumhurbaskani Ahmedinejad, Disisleri Bakani Mutteki ve disisleri ekibinin Turk yetkilerle uzun uzadiya gorusmesi, hemen ardindan 20.Kasim.2009'da Turk Disisleri Bakani Ahmet Davutoglu'nun Iran'a gitmesi, Iran'a elindeki zenginlestirilmis uranyumu Rusya'ya vermesi teklifinden hemen sonra 08.Kasim.2009'da onceleri adi bile gecmezken uranyumun Turkiye'ye verilmesi onerisi... Anlayacaginiz Turkiye-Iran-ABD ucgeninde hizlandirilmis ve ust duzey bir diplomasi trafigi mevcut.

Iran'in, ABD'nin ortadogu cikarlarina karsi mucadelesini yonettigi soylenen ve Irak'taki nufuzunu kullandigi bilinen en buyuk komutanlarindan General Kasim Suleymani, olasilik verilmeyecek iki kisiyle, ABD'nin Irak'taki en ciddi yetkililerinden Korgeneral Raymond Odierno ve Buyukelci Christopher Hill ile Irak Cumhurbaskani Talabani'nin ofisinde bir araya geldi.

ABD suan ve 2011 sonrasi Irak'ta Iran'i gormek istemedigini, Iran kaosuyla karsilasmak istemedigini soyledigi biliniyor. ABD bunu teklif edebilir ama Iran bunu kabul edilebilir gorup diyaloga girdi ise, durum az once soyledigime geliyor. Yani ABD'nin askeri seceneginden once Iran icin uygulayacagi formul sivil iceriklidir ve sac ayaklarindan biri Turkiye olacaktir.

Turkiye ile Iran arasinda vize uygulamasi yapilmamaktadir. Halklar rahatlikla seyahat edebilir. Bir nevi seyahat ozgurlugu, serbest dolasim diyebiliriz.

Ticarette engel vardi, para engeli. O da, ilginctir Kasim.2009'da imzalanan yeni bir antlasma ile gideriliyor. Yani Iran ve Turkiye, ucuncu bir para birimi olmadan, Turk Lirasi ve Iran Riyali ile is yapabilecekler.

Iran, 2007 yilinda petrol ve dogalgaz satisinda Dolardan Avro'ya gecti. Turkiye'de de Avrupa bolgesine ihracat nedeniyle Avro, Dolara nazaran daha itibarli ve cok. Ticarette de her gecen gun Dolardan ote Avro yuzdesel agirlik kazaniyor. Avrupa desek zaten ağırlıklı para birimi Avro. Herkes Avro oder, Iran Avro ile satarken yine ilginctir 05.Kasim.2009'da Iranla Turkiye arasinda dogalgaz konusunda coklu mutabakat zapti imzalanmistir. Anlasma Iran gazinin Turkiye uzerinden transit gecisine ve Isvicre'ye gitmesine yoneliktir. Dunyanin finansal aktorlerinden Isvicre'nin Rus dogalgazina mahkumiyetini sona erdirme ve Iran gazini batiya acma ihtiyacini karsilamaya yoneliktir. Bu anlasmanin ABD onayi olmadan imzalanamayacagi ve ABD onayi olmadan asla uygulanamayacagi aciktir.

Iste siraladigim bu gelismeler bize gostermektedir ki, ABD Iran'a Turkiye uzerinden Avrupa'ya belirli olcude entegre olma, ambargolarin hafifletilmesi/kaldirilmasi yada en azindan bazi seylerin gormezden gelinmesi, ticari normallesme ve bazi konular uzerinde iliskilerin duzene oturtulmasi, gerilim diplomasisinden ve yalitimdan gorece fedakarlik karsiligi Irak'in istikrarina destek, yada en azindan kostek olunmama, sii kartini oynamama sozu istemektedir.

Iran'in soz veripte 2011 sonrasi sozunden donmesi olasiliginin bile Iran'a cok pahaliya mal olacagi ise aciktir.

Ingiliz Suudi Arabistan'inin sorun cikarmayacagi su an icin bellidir. Bu anlattigim sivil formulle de Iran, Irak icin bir tehdit olmaktan cikarsa, son tehdit Turkiye kalmaktadir. Peki Turkiye nasil kendi milli guvenlik algilamasina ragmen, ABD'nin istedigi Irak'in yeniden insasi projesine engel koymayacak, ses cikarmayacaktir. Bu konuyu bir sonraki yazimda isleyecegim.


TEVFiK BiR / 24.Kasım.2009


Telif Bilgisi

© 2009-2017 tevfikbir.com , tevfikbir.blogspot.com. Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeksizin alıntı yapılamaz.

" Tevfik BİR - www.tevfikbir.com " biçiminde kaynak gösterilerek makalelerden alıntı yapılabilir.