11 Mart 2009 Çarşamba

Geleceğe İpotek



Geleceğe İpotek



4734 sayili “Kamu Ihale Kanunu” ilginc bir kanundur. Sevimli bir kanundur. Her donemin adami bir kanundur. Her iktidar, iktidara geldikten kisa bir sure sonra Kanunu kendisine (cikarina) uyarlar. Kamu Ihale Kanunu, bu kadar restorasyona ragmen sesini hic cikarmaz, sahibinin sesini dinler. Gecen gun yolda yururken tesaduf Kanunu gordum, sohbet ettik biraz ayak ustu. Morali cok bozulmus. Ne oldu, dedim. “Tevfik Bey sorma beni yine degistirdiler. Ben cok iktidar gordum, gecirdim; sagolsun hepsi benimle cok yakindan ilgilendiler ama ben boylesini hic gormedim. Bu AKP hukumeti geldi geleli tam 19 kere degistirildim. Gecen gun yine degistirdiler beni. 05.Mart’ta yeni halim yururluge girdi. Artik ben bile aynada kendimi taniyamiyorum” dedi. Bu kadar degisiklik bunyesinde kirilganliga neden olmus. Iyice kuculmus, yaslanmis.”

Evet hepimizi yakindan ilgilendiren, sokaktaki kanalizasyon hatti ihalesinden hastaneye alinacak ilac ihalesine kadar pek cok devlet alimina iliksin konuyu duzenleyen “Kamu Ihale Kanunu” 19. defa degistirildi. Hem de AB’nin temel kriterleri seffaflik, hesap verebilirlik, yolsuzluklarla etkin mucadele hedefleriyle taban tabana zit bicimde degistirildi. Son degisiklik 05.Mart.2009 gunu yururluge girdi. Bu son degisiklik oyle boyle bir degisiklik degil. Bu yaziyi yazmama neden olacak kadar ciddi.

Bu son degisiklik ile Kamu Ihale Kanunu kapsaminda olan islerin %22’si bu kapsamdan cikarildi. Yani bu degisiklik, kamu kurum/kurulus amirlerine ihale duzenlemeden sahsi kanaat ve yetkilerini kullanarak “istedigi kisiye” resen is verme olanagi sagliyor. Bu %22’lik oran tam 24 Milyar TL’ye esit.

Ihale; serbest piyasa kosullarinin var oldugu bir ortamda, ozel girisimciler tarafindan, kamunun belirleyecegi belirli kriterlerin (yeterlilik, teminat vb.) saglanmasi kosuluyla aralarinda yarisma usulu ile en ucuza, en hizli ve en kaliteli bicimde, ise konu olan mal ya da hizmet alimini/kiralamasini saglayan yontemdir.

Bu yontem sayesinde kaliteli, hizli ve ucuz is ureten firmalar adil bir yarisma sonucunda ihale almakta, hem devlet kazanmakta hem de firma kazanmaktadir.

Kamu Ihale Kanunu zaten kamuya, yavaslamamasi, burokrasiye gereksiz yere takilmamasi icin belirli sartlar dahilinde harcama yetkisi vermistir.

Cok kucuk rakamlar kullanarak yapilacak alimlarda (bu ilgili kanunlarla duzenlenmistir) kurum amirinin resen alim (kurum butcesinde tasarruf) yetkisi vardir. Ornegin, bir mudurun kurumu icin ya da makam odasi icin oda spreyi almasi gibi. Ya da kirilan bir camin tamiri icin bir camciya isin yapimini vermek gibi.

Olaganustu hallerde, afet gibi olagandisi durumlarda, acilen yapilmasi kamu adina bir zorunluluk olan durumlarda isler (yine adalet ve hakkaniyet gibi bir dizi ilke gozetilerek verilmesi kaydiyla) ihaleye cikilmadan firmalara verilir. Ornegin 1999 depreminde gecici ve kalici konutlarin yapimi, sehrin altyapisinin yapimi islerinin cok buyuk cogunlugu ihaleye cikilmadan muteahhit firmalara verilmistir.

AKP hukumetinin Kamu Ihale Kanunu uzerinde yaptigi, bu dizi seklindeki degisikliklerle; ihaleye cikilmasina gerek olmadan verilecek islerin maddi siniri oldukca tavan duzeylere cikarilmistir. Cok buyuk tutarli isler ihaleye gidilmeden kolaylikla yandas, kayrilan firmalara verilecebilecek zeminde yasalliga oturtulmustur. Ihaleye cikma ve ihale surecindeki vakit kaybi hicbir sekilde gecikme yaratmamasina ragmen ve de isin niteligi geregi hicbir mantikli insanin “acil” diyemeyecegi isler “acil” statusune sokulabilmektedir, bunun da zemini bu Kanunla yasalliga oturtulmustur. Ornegin, bir belediye isterse “acil ihtiyac” deyip ihaleye cikmadan otobus alabilecektir.

Kamu ayaginin ihaleye cikmadan resen isi vermesi; islerin yuksek fiyattan yapilmasina, kamu harcamalarinin gereksiz yere artmasina, isin kalitesinin nispeten dusmesine neden olabilecegi gibi; “yandas”, “yakin”, “bizden” gibi sifatlar tasiyan muteahhitlerin, firmalarin kolayca, sorgusuz-sualsiz ve yasal bicimde is almalarina yol acacaktir. Belki ondan daha kisa surede, daha kaliteli ve daha ucuza is yapacak kisiler de eger kurum amirine yakin durmuyorsa ya da tanisikligi yoksa ya da siyasi durusu farkliysa bu surec icinde kuculup, yok olabilecektir.

Iste bu sakincalar altinda 24 Milyar TL’lik (yillik) kisim daha Kamu Ihale Kanunu’nda yapilan degisiklik ile Kanun kapsami disina cikarilmistir, kurum amirlerinin resen is verme yetkisi artirilmistir. Siyasi referanslarla idari makamlara oturan bu kurum amirleri, davet edilecek sirketleri kendileri belirleyecektir. Ayrica “Kamu Ihale Kurumu, aykirilik iddialarini inceler ve sonuclandirir” hukmu de yasadan cikartilmistir. Bu da davet usulu, ihaleye cikilmadan verilecek islere karsin itiraz yolunu devre disi birakmakta, kurum amirlerine olaganustu yetkiler tanimakta, adam kayirmaciligin, yagmaciligin, yolsuzluklarin, kamunun zarara ugratilmasinin onunu denetimi olanaksiz bicimi acmaktadir. Bu degisiklik cok tehlikelidir. Bugun AKP var, demokratik bir ulkede ilelebet iktidar kalacak degil, yarin gider bir baskasi gelir. Ama bu hukum, kaldirilana kadar her parti doneminde, her iktidar doneminde var olacaktir. Bu Turkiye’nin maddi varligi, gelecegi ve adil/seffaf yonetim ilkesi uzerinde bir ipotektir.

Kimileri hatirlar, AKP iktidari oncesinde, DSP-MHP-ANAP iktidari doneminin son aylarinda 4422 sayili yasa (yolsuzluklarin onlenmesi genelinde, cikar amacli suc orgutleri ile mucadele konularini iceren yasa) DSP-MHP-ANAP-AKP-SP-DYP ve mecliste bulunan butun partilerin ilginc bicimde (!) birlesmesiyle ici bosaltilircasina degistirildi. 4422 sayili yasa, Avrupa Birligi muktesebati kapsaminda yapilan antlasmalarin, yolsuzlukla-kara paranin aklanmasiyla mucadele konulu sozlesmelerin bir geregiydi. 4422 sayili yasa, butun bir meclis iradesiyle ici bosaltilinca AB yetkilileri ufaktan tepkilenir gibi yaptilar “durun ne yapiyorsunuz, yolsuzluklarin onunu alamazsiniz, ulkenizin soyulmasina izin veriyorsunuz, kara parayla mucadeleniz coker” diye, tabi onlarinda isine geldigi icin (zayif ve yolsuzluk-yoksulluk sarmalinda bir Turkiye) bir sure sonra hemen sustular, unuttular, unutturdular. Bu ulkeye bu unutturuldu. Bugun banka soyanlar, yolsuzluk yapanlar elini kolunu sallayarak dolasiyorsa, ulke bu kadar yoksulsa o gun o mecliste, orada 4422’nin ipinin cekilmesine oy veren herkes sorumludur, toplumun vicdaninda ve ahirette hesap vereceklerdir.

Anlatmak istedigim; o gun yapilan ve etkileri gunumuzde de suren, gelecekte de surecek 4422 sayili Kanunun ipinin cekilmesi bir kirilma noktasiydi, bugun Kamu Ihale Kanunu’nda yapilan degisiklik (ve oncesindeki 18 sistematik degisiklik) ikinci kirilma noktasidir. Ulkemizin ekonomisi, gelecegi, varligi ipotek altina alinmaktadir.

Bu nedenlerledir ki, cok zengin bir ulke olmamiza ragmen o zenginliklerden milletimiz, devletimiz, insanimiz yararlanamamaktadir; aksine krizler ve canavarlar tarafindan tuketilmektedir. Nijerya, suyu ve yer alti zenginlikleri muazzam bir ulke olmasina karsin halki fakir, ac, surunuyor, birbirini olduruyor. Cunku Nijerya somurge (kul devlet) halde. Yoneticilerinin, devlet buyuklerinin beyni, ruhu, iradesi istila edilmis, soyuluyor.

Son sozumle bu yazimi burada noktaliyorum;
“Yoneticilerinin beyni, ruhu, iradesi istila edilen devletler, mustakil kalamazlar.”


TEVFiK BiR / 11.Mart.2009


Telif Bilgisi

© 2009-2017 tevfikbir.com , tevfikbir.blogspot.com. Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeksizin alıntı yapılamaz.

" Tevfik BİR - www.tevfikbir.com " biçiminde kaynak gösterilerek makalelerden alıntı yapılabilir.