TRT ve Etnisite
Basbakan Erdogan’in telaffuz etmesi gerektigi okyanus otesinden soylenen ve her mitinginde de avaz avaz soyledigi, ne yazik ki ulkeyi butunlestirmek yerine dagitmaktan baska bir ise yaramayacak “Turkiye’deki 36 etnik grup” soylemi/masali, aslen, Peter Andrews adli sosyolog sifatli bir ozel istihbaratcinin kitabia dayaniyor. Yazar kitabinda 50 etnik grubu su sekilde listelemis:
1) Sunni Turkler 2) Alevi Turkler 3) Sunni Yoruk Turkler 4) Alevi Yoruk Turkler 5) Sunni Turkmenler 6) Alevi Turkmenler 7) Alevi Tahtacilar (Turkmen) 8) Alevi Abdallar (Turkmen) 9) Sii Azeri Turkler 10) Karapapak Azeri Turkler 11) Uygurlar 12) Kirgizlar 13) Kazaklar 14) Ozbekler 15) Ozbek Tatarlari 16) Kirim Tatarlari 17) Nogay Tatarlari 18) Balkarlar (Turk) 19) Kumuklar (Turk) 20) Bulgaristan gocmenleri 21) Diger Balkan ulkelerinden gelen gocmenler 22) Dagistan gocmenleri 23) Sudanlilar 24) Estonyalilar 25) Sunni Kurtler 26) Alevi Kurtler 27) Yezidi Kurtler 28) Sunni Zazalar 29) Alevi Zazalar 30) Ossetler 31) Ermeniler 32) Hemsinliler 33) Arnavutlar 34) Kuban Kazaklari 35) Ruslar (Melokanlar) 36) Polonezler 37) Cingeneler 38) Hiristiyan Rumlar 39) Rumca konusan Muslumanlar (Turkler) 40) Almanlar 41) Sunni Araplar 42) Alevi Nuseyri Araplar 43) Hiristiyan Araplar 44) Yahudiler 45) Suryaniler 46) Keldaniler 47) Cerkesler 48) Cecen ve Inguslar 49) Gurculer 50) Lazlar.
Oncelikle mevzu disi olarak bir konudan bahsetmek istiyorum. Sirplarin icra ettigi Bosna soykiriminda gozlerini ve kulaklarini kapatan dilini yutan, bu soykirima, genoside zimni (ortulu) destek veren bati Hiristiyan zihniyetidir. Ayni zihniyettin adamidir Peter Andrews, ki Sudanlilari, Estonyalilari bile yazmis bu zat, Bosnaklari ve diger Avrupali musluman irklarini telaffuz etmemek icin, bu gercegi yok saymak icin “Diger Balkan ulkelerinden gelen gocmenler” diye gecirtirmistir. Yazarin ve iddialarinin hangi amaca hizmet ettigini gostermesi acisindan kisaca degindigim bu bahsi burada noktaliyorum.
Turkiye Cumhuriyeti’nin her vatandasinin soyu sopu ne olursa olsun, aralarinda hicbir ayrim olmaksizin esit ve esit derecede saygideger oldugunun kabul edilmesinin gerekliligi ile birlikte; her Turk devleti gibi Turkiye Cumhuriyeti’nin de bir Turk basarisi oldugunun asla unutulmamasi ve hicbir kimsenin “kurucu ortaklik” iddialari ile bir koyundan iki ve daha fazla post cikarmaya tesebbus etme gibi “boluculuge kapi aralama” hakkinin bulunmadiginin anlasilmasi gerekmektedir.
“Turk” ismi anayasadaki hukuki taniminin disinda muhakkak ki, belirli bir soya da (tarih icinde bir kultur urunu olarak olusan ve gelisen bir Turk milletine) zimni ve derin bir atif icermektedir, ancak dogrudan bu soya aidiyeti bir zorunluluk haline getirmeden butunu kusatan bir kimlik olarak tasarlanmistir.
TRT kurulusu ve anlami itibariyle devlet yanlisi ve fakat bagimsiz bir kurumdur. Kendini (iktidarlardan) bagimsiz hissetmesi icin kendisine turlu gelirler tahsis edilmistir (elektrikten alinan pay gibi). Ama buna ragmen iktidarlarin etkisi kaldirilamamis her sene aktarılan onca para da genelde sacma sapan yapimlara harcanmistir. Birkac ay icinde elektrikten alinan pay kaldirilinca, artik ozde degil ama sozde olan bagimsizliginin tarihe karisacagini soyleyebiliriz.
Iste odedigimiz elektrik paralarindaki TRT katki paylariyla buyuk oranda butcelendirdigimiz Turkiye Radyo ve Televizyon Kurumu hem bagimsizlik vasfindan siyrilmis hem de devlet yanlisi olma vasfindan siyrilmistir, okyanus otesinden “Taraf” almistir.
Hatirlanirsa AKP ilk iktidara geldigi donemde Basbakan ve AKP kurmaylari, TRT’nin her sene buyuk zararlar ettigini, TRT1 ve TRT2 disindaki diger tum TRT’lerin kapatilcagini (o donemdeki yogun muhalefete ragmen), diger TRT’lerin iceriklerinin TRT2 bunyesinde birlestirilecegini soylemisti. Aradan birkac sene gecti bir baktik 4 adet TRT kanalini kapatacak iktidar birakin kapatmayi ustune bir de 4 yeni TRT aciyor. Esasinda bunun sinyalleri TRT3’un haftanin belirli gun ve saatlerinde cesitli etnik(!) dillerde yaptigi yayin ile verilmisti.
Anayasal dayanaktan yoksun Kurt etnigine hitap eden bir TRT6 (TRT Ses de diyorlar); Turk dunyasina yayin yapan ama adi bile Turkce olmayan (Farsca dilinden gecme) TRT Avaz; daha bir kac yil once soydaslarina soykirim yapmis, 1915 ve oncesinde Turkiye’nin soykirim yaptigi iddialarini belirli plan dahilinde ve her platformda surekli dillendiren, daha iki devlet arasinda resmi iliksilerin dahi kurulmadigi Ermenilere hizmet etmek icin kurulacak TRT Yupi; Araplara hizmet amacli Arapca yayin yapacak “TRT bilmem ne” ve belki de daha digerleri.
Iste bu TRT’ler yazinin en basinda bahsettigim 50’den 36’ya indirilmis BOP/GOP isi Turkiye’deki etnik kokenlerin iyice halka ezberlettirilmesi ve hissettirilmesi politikasi dahilinde acilmaktadir.
Eger, bu kanal acilimlari (TRT Yupi(Ermeni) haric) oy kaygisiyla yapilmasaydi ve Ataturk ilke ve devrimlerine yurekten bagli olduguna inanilan, uniter devleti sonuna kadar savunacagina inanilan bir iktidar tarafindan yapilsaydi (yani meydanlarda 36 etnik kokenden bahsetmeyen, BOP esbaskani olmayan) oldukca olumlu karsilanirdi. Bolgede uydu araciligiyla izlenen PKK’nin televizyonlarinin etkinligi –tabi dogru yayinlarla- azaltilir, Turkce bilmeyen kendi vatandaslarimiza hizmet edilmis olurdu ve daha bir suru olumlu durum. Ama ne yazik ki amac bu degil. Bu soylenmiyor olsa da iddia edilen amac samimi degil.
Bu millet bu kadar sessiz ve “vur ensesine al lokmasini” durmaya devam ederse, emin olun Turkiye’deki etnik grup sayisi 150’lere cikar ve TRT Mozambik bile acilir.
Bu Devlet, bu Millet, bu Ulke;
Tektir, onun adı Turkiye!
TEVFiK BiR / 04.Nisan.2009