26 Ocak 2014 Pazar

Du Bakem, Daha Neler Olcek!


Du Bakem, Daha Neler Olcek!

"Giderken Bitenler ve 2014'te Olacaklar" adlı yazımda bu yılla ilgili beklentilerimi yazmıştım. Konuya yeni şeyler ekleyelim. 30.Mart.2014 yerel seçimlerinden sonra bir takım gelişmelerin olması beklenebilir. Uluslararası güçlerin mücadelesini bu topraklarda biz yüzlerce yıldır görüyoruz. Kaynakların üstüne akbaba gibi çökme mücadelesi, paylaşım mücadelesi.

İşaretin verilmesiyle yeni parti kuruluşu başlar, AKP'den toplu milletvekili istifaları ve belediye başkanlarında AKP'den kopmalar görülür, bunlar ciddi sayıya ulaşır. İlk dalgada kaç milletvekilinin istifa edeceği ile ilgili yaklaşık bir sayı verilebilir, ancak henüz zamanı olmasa gerek. Saadet Partisi'nden "yenilikçi-ılımlı" kanat kopmuş ve AKP yaratılmıştı, emperyalizme (CFR-Bilderberg'ci yapıya, Küresel SİSTEM'e) bağlı sermaye-medya desteğiyle iktidara taşınmıştı. AKP gebedir ve belki de kendi ölümüyle bitecek bir doğuma girmek üzeredir (SP gibi, belki DSP gibi). Büyük olasılıkla bu yıl içinde AKP'nin bölünmesini, "dürüst" olarak lanse edilecek kanadın partiden kopmasını ve partileşmesini izleyebiliriz.

AKP'nin bölünmesi ve iktidarını kaybetmesini tetikleyecek olası nedenlerden biri, AKP'nin içinden yeni bir parti kurulacak olması ise, bir başka neden de Nisan.2014 itibariyle yeni ses-görüntü kasetlerinin çıkabilmesi olasılığıdır. Kimin ne kasedi vardır yoktur, çıkar çıkmaz bilemiyoruz ama Deniz Baykal'ı hatırlıyoruz, MHP'li genel merkez yöneticilerini hatırlıyoruz, şu son haftalarda ortaya dökülen ses kayıtlarını hatırlıyoruz ve bir teoride bulunuyoruz, hakkımız olsa gerek. Ayguci de (başbakan) bu beklenti içindedir ki, yargu(mahkeme) kararı olmadan TİB'in resen vereceği kararla istediği internet sitesine yayın yasağı/engeli koyma çalışması ortadadır, aygucinin çalışması teorimizi destekliyor.

Emniyete, MİT'e ve başka kurumlara bakıyoruz, panikle topyekûn görevden almalar-tayinler görüyoruz, üstüne 2 hafta geçmeden, “alınanların yerine gelenlerin” de yerlerine yenileri geliyor. Kararsızlık, "adamsızlık" var. Yazar Ergün Poyraz, şehit yazar Necip Hablemitoğlu ve nice aydınların kitaplarında açıkladıkları “F-Tipi kadrolaşma” bilgilerinin ispatıdır. Emniyet F-tipileşmiş, iktidarlar iktidar kuramıyorlar, muktedir olamıyorlar. Velhasıl, yerel seçimlerden sonra "zelzilhum"lar devam edecek gibi duruyor, kimlere kimler kimbilir ne operasyonlar yapacaklar, ne rezillikler göreceğiz.

Yerel seçimlerden hemen sonra artık gündeme cumhurbaşkanlığı seçimleri oturacak, olası adayların belki de rüzgarını güçlendirmek için rakiplerin geçmişte imzaladıkları bugün bize rezillik-ihanet gibi gelecek belgelerin suretleri ortaya saçılabilir, bunu da iddia edebiliriz, iddia ifademiz çok iddialı ise, teori diyebiliriz.

Bitti mi, bitmez. Dağların ardından, okyanusun ötesinden. İstanbul Şehir Hatları (sonradan İDO'laşan) vapurundaki pazarlamacı Burhan gibi, ekleye ekleye devam edelim. Hükümet eliyle, İmralı denen adada terörist başı bölücü katliamcı hain cani ermeni dölü Abdullah Öcalan'a krallık kuran yapı bakalım ne yapacak yerel seçimlerden sonra? Çok uzak şeyleri konuşmuyoruz. Yıllarca paranoya dediler, bugün gerçekleşiyor, bunları diyenler Küresel Sistem'in etki ajanlarıydı, yağ gibi suyun üstündeler.

Yerel seçimlerden sonra BDP'li belediyeler kürdistan için "demokratik özerklik" ilan edebilir, hepsi birden, topyekûn. Bu çok yakın bir ihtimal. Irak'ta Kürdistan kuruldu, Suriye'de de geçtiğimiz hafta Kürdistan için özerklik ilan edildi. Bizim ülkemizde de bir devlet ve iktidar krizi var. Kürdistanın kuruluşuna fevkalade uygun bir zemin oluşturuldu.

Bakıyoruz Zaman Gazetesi de Cumhuriyet Gazetesi de Radikal'i de daha nicesi de, güneydoğu ile ilgili haber verdiklerinde kürdistanı kurulmuş olarak yazıyorlar, tanıyorlar, coğrafya kürtçe konuşanlara-İsrailist Kürtlere teslim ediliyor yazılarda, <Ortasu (Roboskî)> diye yazıyorlar haberlerinde, niceleriyle! Kürtleştirilen halkın kürtçeleştirilen yer adları, şu an parantez içlerinde, isyan ile özgürlük bekliyor(!) Türk Milletinin kürtçe konuşan kesimi özerklik ilan ettiler diyelim seçimlerden sonra, kim umursar bunu? Zaten mesele de bu, ya umursanmazsa? Gündem umursatmazsa. O zaman Türkiye bölünür. İster bilfiil sınır değişikliği olsun, ister federasyon kuruluşu yoluyla üniterliğin silinmesiyle olsun, bölünür.

Umursanırsa da, acaba “bölücü PKK'nın İsrailist Kürtleri” özerklik ilanına karşı gelebilecek bir müdahaleye karşı direniş geliştirmek üzere yığınak-hazırlık yaptılar mı? Oslo görüşmelerinde MİT bunu açık açık ifade etti aslında. O günden bugüne de yıllar geçti! Kimbilir başka neler oldu! Araç bagajlarında değil, tırlarla silah sevkiyatının yapıldığı, cirit atan yabancı devlet ajanlarının sayısının binlerle ifade edildiği bir ülkede/Türkiye'de, Suriye'ye terörist ihraç edildiği ve Suriye'den sığınmacı teröristlerin ithal edildiği bir dönemde... Kim bilir neler var bu topraklarda, neler doldu, toprak altlarına, depolara... Güneydoğu ve doğuyu tahmin etmek zor değil de, diğer bölgelere, Batı'daki kentlere, belki başkente.

Üniversitelerde '80 darbesi öncesi görüntüler var. Vatanına milletine laf söyletmeyen kanı deli gençlerle terör örgütü PKK yandaşı gençler kavga ediyor, medya bunu “karşıt görüş”lerin kavgası olarak veriyor, çok tehlikeli. Bu, hangi partiden olursa olsun terörizme karşı gelen vatansever gençleri radikalleştirir, belki de istenen budur! Bu senaryoyu bir üst paragrafa bağlarsak, olası demokratik özerklik sonrası olası devlet müdahalesi sonrası olası çatışmalara, resmi kuvvetlerin dışında sivil tarafın çekilmesi (iç çatışma ortamının yaratılması) için öncelikle ülkücüler/MHP hedef alınır mı? Devlet bu senaryonun oluşmaması için önlem alıyor mu?

Bu aralar "kutudan kaç çıkacağını" bilen STV dizilerinde de (Şefkatli dizilerde) PKK'nın güneydoğuda ve batıda silah depoları oluşturduğu, iç savaşa hazırlık yaptıkları iddiları işleniyor. Tesadüf olsa gerek!

Olasılık olasılık üstüne, 2014 temiz bir yıl olmayacak ama belki temizlenmeye vesile olabilir. Bunca olasılıktan sonra ekonomi ne olur? Ballı kaymaklı dönemin sonuna gelindi. Farklı nitelikte ve müteselsilen tüm sektörleri etkileyecek bir kriz kapıda, hatta kriz tüneline girmeye başladık. Farklı bir krizin yolundayız. "Dolar 1.90'dan 2.35'e çıktı" meselesiyle kalacak bir durum da olmaz bu. İmkanınız varsa, tasarruf yapmaya başlayın, elinizde nakit/nakte çevrilebilir paranız olsun!

Ne olur, ne olmaz. Hele bir yerel seçimler geçsin, esas o zaman "bakcez" ve “görcez” ülkede daha neler "olcek".

TEVFiK BiR / 26 Ocak 2014

Telif Bilgisi

© 2009-2017 tevfikbir.com , tevfikbir.blogspot.com. Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeksizin alıntı yapılamaz.

" Tevfik BİR - www.tevfikbir.com " biçiminde kaynak gösterilerek makalelerden alıntı yapılabilir.