Aşiret, Kacakçılık, Terör ve Meclis
Bırakın bütün meseleleri, Aşiret sorununa eğilelim. Bu konuyu hallac pamugu gibi kaldirip atalim, halkimizi “gercekleri” gormesi icin bilinclendirelim. Asiret dedigimiz yapi, bu topraklara ozgu olmakla birlikte nicelik olarak ve kavramsal olarak feodalizminin bu topraklara yansimasidir. Konu gercektende cok onemlidir. Konunun onemini eski MİT İstihbarat Daire Baskani Mahir KAYNAK mealen soyle belirtiyor “Guneydogu ve Dogu’daki asiret yapilanmasi, bolgeyi kontrol eden feodal yapi, su an pkk’dan daha tehlikeli”. Burada konuyu ayrintilariyla incelemeyecegim, sadece deginecegim. Cunku konu o kadar genis ve karmasik ki; hem ozel bir arastirma ister hem de mevcut bilgilerle bir kitap cikar. Bu da cokca zaman alir.
Turkiye’deki Asiretler, Dogu Anadolu ve Guneydogu Anadolu Bolgeleri’ne ozgudur, buralarda mevcutturlar. Ancak Guneydogu’dakiler biraz daha yaygin, etkin ve Dogu’dakinden daha farkli bir yapiya sahip. Asiretler kapsadiklari (hukmettikleri) alan icinde bircok mahalle, koy ve hatta bir ilceye sahip; buralara hukmeden, buralarin yerel hukukunu (hatta devletin mevzuatina, yasalarina aykiri olarak), orfunu, adetini olusturan; ve hep bir kandan gelen sayilari binlerle olculen ailelerdir. Bu ailelerin ekonomik varliklarini/guclerini, nufuz alanlarinda (bolgelerinde) gerceklestirdikleri tarim ve hayvancilikla sagladiklari zannedilir, daha dogrusu asiretler tarafindan bu boyle lanse ettirilir.
Hatta genel olarak antep fistigi, arpa bugday vb. seylerle gecimlerini sagladiklarini soylerler. Hatta antepfistigina devlet yardimi soz konusu olmadigi icin magdur olduklarini bile iddia ederler. Hatta biraz da hadlerini asip “devlet uzume, pamuga yani Turk’un ekip bictigine yardimda, subvansiyonda bulunuyor ama biz Kurtlerin ekip bictiklerine mesela antepfistigina subvansiyon vermiyor” goruslerinde bulunurlar.
Devlet subvansiyon versede vermesede bunlarin tarimdan kazanacaklari rakamlar bellidir. Yillik toplam gelirleri bellidir, hatta bunlarin maddi acidan yoksul olmalari gerekir. Genis arazilerden cok buyuk paralar kazanilsa da sonucta o kadarda nufus mevcuttur.
Ancak is boyle degil. Asiretler genellikle mertce ifade edersem, daglara, nehir kenarlarina afyon, hint keneviri gibi ekimi dikimi yasak, uysuturucu hammaddesi ekmektedirler. Tabi cografi konumu itibariyle her asiret bu isi yapamaz. Daha buyuk asiretler ise kacakcilik yaparlar. Silah kacakciligi, uyusturucu kacakciligi vb. bilimum KOM kapsaminda kacakcilik. Asiret nufusunun bir bolumu merkezde, memlekettedir ancak bunun bir bolumu de buyuk sehirlere gocmustur; oradan oaraya sevkiyati saglamaktadir.
Bugun televizyonlarda bir haber vardi. Zeydan asiretinin kizi evlenmis ve dugunde tam 20kg. altin takilmis, amcasi geline 350.000 dolarlik jeep hediye etmis. Yahu bu asiret gecimini nereden saglar, bu paralar ne zamandan sonra kazanilmistir.
Bunu Mustafa Buldan’in aciklamalarindan/iddialarindan okuyalim “DYP Hakkari Milletvekili Mustafa Zeydan, milletvekili olmadan önce beş parasızdı. Aşiretini silahlandırıp kirli işler yaparak devletin sırtından milyarlar kazandı". "Zeydan'ın o dönemde bir binek aracı bile yokken şimdi ailesi Avrupa arabaya biniyor… Devlet bunları araştırmalı. Yüksekova Çetesi ortaya çıktıktan sonra Zeydan Ailesi elindeki Avrupa arabaları sakladı. Niye? Geçen yıl PKK, Zeydan'ın üç bin koyununu kaçırdı. İstese bu koyunları PKK'dan alabilirdi, ama istemedi. Niye biliyor musunuz? Zeydan'ın PKK içindeki oğlu Yücel Zeydan dağda rahat rahat et yesin diye. Bu koyunlar kaçırılmadı, gönderildi.
Yüksekova Çetesi içinde bulunan Mustafa Zeydan'ın yeğeni Rüştü Zeydan çetenin tetikçisi. Korucu Rüştü şimdi serbestçe dolaşıyor. Yüksekova çetesinin ucu Ankara'ya dayanıyor."
Ankara’dan kasit bazi milletvekilleri bakanlar. Zaten Mustafa ZEYDAN bugun de AKP (AK PARTİ) Hakkari milletvekilidir. Bu alinti 28.12.1996 tarihli Milliyet Gazetesi’nden. Bakiniz 1996’da DYP’den milletvekili bugun AKP’den. Bunlar asiret olduklari icin, asiret reisi bu secimlere su partiye oy verilecek dedimi bir anda onbinler bu partiye oy veriyor. Zaten asiretler bolgelerindeki tum partilerin il baskanliklarinda ust duzey yonetimi kapmis durumdalar. Her secimde mutlaka milletvekili aday listelerinde onlar vardir.
Asiretler milletvekili dokunulmazligindan ve protokolden, bakanlardan torpil almalardan yararlanmak icin bu yola basvuruyorlar. Partiler ise bu bolgeden oy almak icin bunlari tercih ediyorlar. Zaten asiretin rıza gostermedigi bir parti orada ne orgutlenebilir ne de oy alabilir.
Sonuc olarak kacakcilik isleriyle ugrasan asiretler (teror orgutleri baglantili olarak, cunku Avrupa’da Kurt mafyalar ve pkk olmadan uyusturucu kacakciligi/sevkiyati yapamazsiniz. Uyusturucu ile sinirdan gecemezsiniz. Bu da kacakcilik yapan asiretler ile teror orgutu pkk’yi ve Kurt mafyalari ayni iliskinin icine sokuyor), milletvekillikleri kaparak, bakanlariyla icli disli iliskiler kurarak gayri mesru ve gayri hukuku olarak, illegal olarak devlet guvencesinden de yararlanmaktadir.
Devlet guvencesi derken, bakanin emri ile bu asiretler hep gozetilmektedir. Mesela Van’da uyusturucu kacakciligindan yakalanan asiretin oglunu, babasi karakolu basarak nasil cikardi? Demek ki polis bu adamlarin arkasindaki bizim galiba “bu ulkeye layık olmayan” birilerinin (artik bakan mıdır bakmayan mıdır bilemem) oldugunu biliyor. Meclisimizde bu kacakciliktan gelme asiret buyugu (DGM’lik, Agir Cezalik) milletvekilleri sayisi da oyle bir tane iki tane degil. Ne yazik ki Guneydogu Anadolu Bolgesi illerinin ve Dogu Anadolu Bolgesi illerinin milletvekilleri listelerinde her il icin bunlardan mutlaka birer ikiser var. Hangi parti oldugu olacagi fark etmez. Meclise girsin yeter, tabi iktidar olursa daha iyi, mantigiyla. Asiret – Kacakcilik – Teror – Meclis yumagi boyle.
Istanbul’da sabah aksam tonlarca uyusturucu yakalaniyor. Bunlari kaciran, getiren, aracilik eden asiretlere ise (basindan duymadigim icin bu kaniyla yaziyorum) bir tek operasyon yok. Once bu asiretlere surekli arama ve operasyonlar yapilmali. Bunlarin bu feodal yapisi ve fevkalade maddi kaynaklari kurutulmali. 2007 secimlerinde de hicbir parti asiret uyelerine listelerinde yer vermemeli. Yoksa Ataturk’un ve zamanin vatansever yureklerinin kurdugu, ilk mebusluklarini ustlendikleri buyuk, yuce meclisimizin ve milletvekillerinin adi asiret dugunleri(!) ile anilir olacak.
TEVFiK BiR / 17.Temmuz.2006